Metastatik Akciğer Kanseri Belirtileri Metastaz genel tanımı ile insan vücudunun herhangi bir bölgesinde yer alan kanser hücrelerinin insan vücudundaki başka dokulara ya da organlara yayılması durumu olmaktadır. Aynı şekilde akciğer kanserinde de metastaz durumu gerçekleşebilmektedir. Akciğer kanserinde metastaz kanser hücrelerinin diğer organlara, diğer dokulara ve damarlara yayılması ile birlikte gerçekleşmektedir. Ancak metastazın olması yani böyle bir yayılımın gerçekleşmiş olması akciğer kanserinin artık üçüncü evreye gelmiş olduğu anlamına gelmektedir. Yani erken teşhis aşaması geçmiştir. Akciğer kanserinin üçüncü evresi itibari ile tedavi amacı ile radyoterapi ya da kemoterapi yöntemleri uygulanır ve bu sayede de kanser tümörü küçültülür. Devamında da tümör bu kez cerrahi müdahaleler ile bulunduğu doku üzerinden çıkartılır. Ancak bu kanserli tümör hücrelerinin kan yolu ile karaciğere, beyine ve kemiklere yayılmasına uzak organ metastazı adı verilir. Ancak bu metastaz durumunda cerrahi müdahale uygulanmaz. Bunun yerine ağırlıklı olarak kemoterapi tedavisi yapılır ve o bölgede olan tümörler küçültülür.
Akciğer Kanseri Metastaz Belirtileri
Akciğer kanseri bilindiği üzere çok fazla belirti veren bir hastalık olmamaktadır. Genellikle sinsi bir şekilde vücutta seyreder. Bu yüzden de akciğer kanserinin çok tehlikeli olduğunu söylemek mümkün bir hale gelir. Akciğer kanseri hastalarının hastalıklarının ileri evrelerinde hastalarda çok fazla kilo kaybı, sürekli terleme, sürekli bir halsizlik durumu ve kronik yorgunluk gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Yine bilindiği üzere akciğer kanseri ağırlıklı olarak sigara gibi tütün mamüllerinin tüketimi ile eş zamanlı olarak ortaya çıkar. Aynı zamanda akciğer kanserinin oluşmasının üzerinde çevre kirliğinin de etkileyici bir faktörü bulunur. Fakat tüm bunların haricinde kişide akciğer kanseri görülmesine neden olan faktörler arasında genetik faktörler de vardır. Bu yüzden ailesinde akciğer kanseri hikayesi olan kişilerin mutlaka devamlı olarak kontrol yaptırması gerekir. Çünkü bu kişiler diğer kişilere oran ile daha çok risk altında olmaktadır.
Akciğer kanserinin tanısının konulması amacı ile kişinin akciğerinden biyopsi alınır ve patolojik olarak bu parça incelemeye alınır. Bu şekilde dokunun kanserli olup olmadığı test edilebilir. Aynı şekilde kişiye tomografi ve MR gibi filmlerin de çekilmesi gerekebilir. Akciğer kanserinin yaygın olarak görülen belirtileri arasında, kişinin sürekli olarak bronşit olması, çok sık ve inatçı öksürükler yaşaması, balgam ve hatta kanlı balgam görülmesi gibi belirtiler vardır. Tüm bunların yanı sıra akciğer kanseri olan kişilerin sırtlarında yani kürek kemiği bölgelerinde çok şiddetli olan ağrılar da meydana gelir. Akciğerimizde diğer tüm organlarımızda olduğu gibi pek çok hücre bulunur. Bu hücreler de ağırlıklı olarak görevlerini çoğalma yöntemi ile yerine getirmektedir. Ancak bir takım durumlarda ve başta kanser haline yine bu çoğalma işlemini kanser hücrelerini yayarak yapar. Bu da kanserin gün geçtikçe vücutta yayılmasına ve hatta üçüncü evreden sonraki dönemlerde başka organlara, dokulara, damarlara ve lenf bezlerine sıçramasına neden olur. İşte tam da bu duruma zaten metastaz adı verilir. Metastaz pek çok farklı kanser tipinde görülen bir durum olmaktadır. Ancak özellikle akciğer kanserinde metastaz, karaciğere, beyine ve kemik dokusunda yayılma şeklinde kendini belli eder ve ortaya çıkar.
Maalesef ki insan vücudundaki akciğer vücudun kendini en geç yenileyen organı olmaktadır. Fakat ortalama on yıl içinde akciğer hücreleri kendi yeniler ve sıfır bir hale gelebilir. Bu yüzden sigara tüketen kişilerin sigara tüketimini birden bırakması direkt etkili olmamaktadır. Tüm olumsuz etkilerinden kurtulabilmek için sigaranın uzun yıllar içilmemesi gerekir. Zaten bu yüzden sigara akciğer kanserine yol açan en tehlikeli şey olmaktadır. Çünkü vücuttan olumsuz etkilerinin ve tahribatının atılması bir hayli zor olmaktadır. Elbette kişi sigara tüketimini bıraksa bile akciğer kanserine yol açabilecek çevre kirliği ve mesleki haller yine de bu kansere yol açabilecek olan faktörler şeklinde devam etmektedir. Yine de bu kansere yakalanmamak için beslenme alışkanlıklarımızdan tutun da tüm çevremizi buna göre düzenlememiz gerekebilir. Siz sağlıklı beslenseniz ve sağlıklı yaşasanız da akciğer kanserine yakalanma riskinizi en aza indirmek için yaşadığınız ortamın da sağlıklı olması gerekir.
Akciğer kanserinin sinsi bir hastalık olması ve çevresel etkenler ile sağlıksız yaşam biçiminin yaygınlaşması akciğer kanseri metastazını da yaşadığımız bu çağda çok daha sık görünür bir hale getirmiştir. Uzun yıllardır erkekler akciğer kanserine kadınlardan çok daha fazla yakalanmaktadır. Aslında hala daha erkeklerin akciğer kanserine yakalanma oranı kadınlara göre fazladır ancak kadınların da akciğer kanserine yakalanma yüzdesi günden güne artmaktadır. Genelde dış faktörlere daha çok maruz kalan kişiler akciğer kanserine daha çok yakalanmaktadır. Benzer şekilde şehirde yaşayanlar ile kırsalda yaşayanlar arasında da akciğer kanserine yakalanma oranı ile alakalı bir fark vardır. Özellikle kırsaldaki yaşamda çevre kirliği vs. gibi faktörler daha az olduğu için kırsal alanlarda yaşayan kişilerin şehirde yaşayan kişilere oran ile akciğer kanserine yakalanma ihtimalleri daha düşük olmaktadır.
Akciğer Kanseri Metastazı Evreleri
Akciğer kanseri ve metastazı da diğer tüm kanser çeşitlerinde olduğu gibi dört evreden ibarettir. İlk evrede genelde kanserli hücreler akciğerin küçük bir dokusuna yerleşir. İkinci evrede bu kanser bu kez tüm akciğer zarını kaplayacak biçimde oldukça geniş bir alana yayılır. Hastalığın üçüncü evresinde kanser lenf bezleri üzerinde de yayılmaya göstermeye başlar. Artık akciğer kanserinin dördüncü evlerine gelindiğinde akciğerde bulunan bu kanser hücreleri dolaşım vasıtası ile karaciğere, böbrek üstü bezlerine, kemiklere, lenf bezlerine ve hatta beyine sıçramaya başlar. Bu şekilde de metastaz tam olarak gerçekleşmiş olur.
Akciğer Kanseri Metastaz Tedavi
Akciğer kanserinin henüz ilk evresinde genellikle kanser tümörünün boyutu beş santimetreden küçük olmaktadır. Bu aşamada henüz yayılım görülmez ve kanser hücreleri yalnızca akciğer dokusunda yer alır. İşte bu yüzden de akciğer kanserinin henüz bu evrede iken teşhis edilmesi çok ama çok önemli olmaktadır. Eğer bu evrede kanser tespit edilir ise cerrahi müdahale ile kanserli dokular o bölgeden çıkartılır ve hasta iyileştirilir. Eğer çok gerekir ise doktor radyoterapi tedavisi uygulanmasını da isteyebilir elbette.
Kanserin ikinci evresine gelindiğinde ise tümörün boyunda beş santimetre ile yedi santimetre arasında ulaşmıştır. Fakat bu evrede de hala başka organlara bir yayılım gözlenmez. Yine de kanserli hücreler bu evrede tüm akciğer zarını kaplar. Bu evrede fark edilen hastalığın tedavisi için cerrahi müdahale ile birlikte kanserli hücreler o dokulardan çıkarılır. Sonrasında da hastaya kemoterapi ve radyoterapi tedavisi uygulanır.
Kanserin üçüncü evresinde de henüz tam olarak metastazdan bahsedilemez fakat tümörün boyutu yedi santimetreyi geçer. Öncelikle kemoterapi ve radyoterapi uygulanır. Eğer uygun ve gerekli ise cerrahi tedavi yöntemi de uygulanabilir. Burada en doğru kararı doktor verecektir.
Kanserin dördüncü evresinde ise kanser akciğer dışındaki organlara da yayılmaya başlar ve metastaz gerçekleşir. Bu evrede fark edilen bir akciğer kanseri için kemoterapi ve radyoterapi tedavisi uygulanır. Maalesef ki bu noktada ameliyat yapmak pek mümkün olmaz. Çünkü ameliyat ağırlıklı olarak birinci evrede, ikinci evrede ve üçüncü evrede yapılır.