Endoskopik ve laparoskopik yöntemle üriner sistem taşı hastalığından kurtulabilirsiniz
Böbrek ve idrar yollarında oluşan taşlar önemli bir sağlık problemidir. Uzun yıllar boyunca bu taşlar böbrekte, böbreği mesaneye bağlayan idrar yollarında (üreter) ve mesanede açık cerrahi yöntemi ile tedavi edilmiştir. Ameliyat teknolojilerinde son on yılda yaşanan büyük gelişme, kendisini idrar yolları taşlarının tedavisinde de göstermiştir. Artık taşlar idrar yollarının neresinde ve büyüklüğü ne kadar olursa olsun kapalı (endoskopik, laparoskopik veya perkütan) metodlarla tedavi edilebilmektedir. Bu taşların uygun yerde ve büyüklükte olanları vücut dışından ses dalgalarıyla da (ESWL) kırılabilmektedir. Özellikle 5mm`den büyük idrar kanalı taşları, kanalın dar olduğu noktalarda takılabilir ve yeterli bir tıbbi tedavi ve bekleme süresine rağmen düşmezse, cerrahi yollarla alınabilir. Memorial Hizmet Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Op. Dr. Mert Altınel böbrek ve idrar yollarında oluşan taşlar ve tedavi yöntemleri konusunda bilgi verdi.
Kırma işlemine göre daha yüksek başarı elde ediliyor
Bu teknolojiler içinde böbreği mesaneye bağlayan idrar kanalındaki taşların tedavisinde kullanılan "Holmium lazer" özel bir yere sahiptir. Holmium lazer, bu taşları büyük bir etkinlikle kırabilen bir teknolojidir. Bu işlemi yaparken özellikle taş tarafından emilen lazer dalga boyları kullanıldığından, taşın etrafındaki dokular bu dalga boylarını emmemekte ve bu işlemden zarar görmemektedir. Aynı zamanda lazer taşa dokunmadan kırma yaptığından, eski teknolojilerde olan taşın yukarı ve böbreğe geri gitmesi riski de daha düşüktür. Sonuç olarak Holmium lazer ile yapılan ameliyatlarda, hastanın taştan arındırılması oranları % 92-95 arasındadır ve bu oranlar üreter taşlarının tedavisinde elde edilen en yüksek başarı oranını temsil etmektedir.
Hasta açısından büyük konfor sağlıyor
Holmium lazer ile yapılan üreter taşı ameliyatları hasta için büyük bir konfor sağlar. Hasta ameliyatın olduğu günün akşamında evine gidebilir. Vücutta herhangi bir kesi olmadığından ameliyat sonrası dönem açık cerrahi tekniklere göre daha az ağrı çekilmesini sağlar. Tek seansta tedavi tamamlandığından, ses dalgasıyla taş kırılmasına (ESWL) göre de daha hızlı bir tedavidir. Bu sayede hastanın normal aktivitesine ve iş yaşamına en kısa sürede geri dönmesini sağlar. Yakın zamana kadar sadece idrar kanalındaki taşların tedavisinde kullanılan Holmium lazer, fleksibıl (bükülebilir veya kıvrılabilir) üreterorenoskopların kullanıma girmesiyle artık böbrek içinde yerleşmiş taşlarda da etkin bir tedavi sağlar. Böbreğin iç kısmındaki idrar toplayıcı sistemde yerleşmiş taşlara bu fleksibıl aletlerle ulaşılır ve taşlar Holmium lazer kullanılarak kırılır. Büyük taş parçaları özel aletlerle tutularak vücut dışına çıkarılabilir. Kalan küçük parçalar da idrar ile vücut dışına atılır.
Taş cerrahisinde kullanılan yöntemler
- Perkütan Taş Cerrahisi: Karın yan bölgesi ve sırt bölgesi arasından böbrek içine bir kanal oluşturulur ve kamera ile böbrek içine girilerek taşlar kırılarak çıkarılır.
- Laparoskopik Taş Cerrahisi: Böbrekte veya idrar kanalındaki büyük taşların karın içine kamera ve cerrahi aletlerle girilerek kesi olmadan çıkarılması yöntemidir.
- Endoskopik Üreter taşı Cerrahisi: Üreteroskop denilen kamera sistemiyle idrar yollarından girilerek taşların Holmium lazer ile kırılması ve temizlenmesi yöntemidir.
- Retrograd İntrarenal Taş Cerrahisi: Fleksibıl (kıvrılabilir) üreterorenoskop kullanılarak idrar yollarından önce mesaneye, oradan idrar kanalına ve böbreğe ulaşarak böbrek içindeki taşların Holmium lazer ile kırılması yöntemidir.
- Sistolitotripsi: Mesanede (idrar torbasında) yerleşmiş taşların idrar yollarından girilerek kırılıp temizlenmesi yöntemidir.
Özel İçerikler Burada: Diğer Yazıları Kaçırmayın