Adenokarsinom: Nedir, Tehlikeli Mi?

Adenokarsinom Nedir?

            Bu konuda öncelikle adenokarsinom nedir onu açıklamak gerekir. Organların iç yüzeylerini her türlü zararlı etkenlerden korumak amacıyla özel bir sıvı salgılanmaktadır. Bu salgılanan maddeye “mukus” denmektedir. Yapışkan ve jel gibi olan bu mukus sıvısı, sadece kendisi için özel olan küçük boyutta binlerce bez tarafından üretilmektedir. İşte bu üretim esnasında bazı meydana gelen bazı aksaklıklardan dolayı ya da üretilen bu sıvının bezlerin içinde kalmasından dolayı tümörler oluşabilmektedir. Bu tümörlerin oluşmasına tıp dilinde “adenokarsinom” denmektedir. Bu şekilde oluşan tümörlerin geneli kötü huylu tümörler cinsindendir. Ve sonucunda kansere çevirebilmektedir. Şimdi adenokarsinom nedir öğrendikten sonra, bunun tehlikelerine geçmekte fayda var.

 Adenokarsinom ne kadar tehlikeli?

            Acaba adenokarsinom tehlikeli mi, tehlikeli ise ne kadar tehlikeli? Öncelikle, adenokarsinom birçok kanserin oluşmasına yol açmaktadır. Kansere yol açması bunun ne kadar tehlikeli olduğunu da göstermektedir. Tıp adenokarsinom sebebiyle oluşan kanserlere ne kadar müdahale ettiyse de, şu ana kadar bu müdahaleler yeterli olmamıştır denilebilir. Öyle ki her türlü önlem alınasına rağmen çoğu zaman bu kanserler karşısında doktorların eli kolu bağlı kalmaktadır.

 Adenokarsinom’un sebep olduğu kanser çeşitleri şunlardır;

  •  Özellikle akciğer kanserinin %40’i bu sebep ile oluşmaktadır
  •  Yemek borusu kanseri
  •  Kalın bağırsak kanseri
  •  Pankreas kanseri
  •  Kolon kanseri
  •  Göğüs kanseri
  •  Prostat kanseri
  •  Mide kanseri
  •  Serviks kanseri

            Bu kanser çeşitlerini saydıktan sonra adenokarsinom tehlikeli mi sorusu anlamsız kalmaktadır.

 Adenokarsinom’un teşhisi

 Adenokarsinom MR ile çok rahat bir şekilde tespit edilebilmektedir.

 BT yardımı ile bütün salgı bezlerinin 3 boyutlu resmine bakarak adenokarsinom rahatlıkla incelenebilir.

 Zor olmasına rağmen biyopsi yöntemi de bu hastalığı teşhis için kullanılmaktadır.

 Peki, Tedavisi var mıdır?

            Bu kanserli tümörler için de tedavi mevcuttur. Adenokarsinom için iki tane tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Bunlar ameliyat ve radyoterapi yöntemleridir. Adenokarsinom tedavisinin cerrahi müdahalesi yapılırken yalnızca tümörün bulunduğu bölge alınmaz. Yayılma riskinin çok bulunması sebebiyle çevresindeki lenf ve salı bezleri de alınmaktadır. Etrafı sağlam olan bölgelere zarar vermeden alınmaya çalışılmaktadır. Bu cerrahi müdahale yapıldıktan sonra, az miktarda olan kontrolsüz hücrelerin de alınıp temizlenmesi gerekmektedir. Bu işlem ise en iyi olarak radyoterapi sistemi ile olmaktadır. Bu işlem yapılırken de sağlam hücrelere zarar verilmemeye çalışılır.

 Adenokarsinom akciğer kanseri

            Adenokarsinom akciğer kanseri, bu türün en fazla kanser çeşidi olmasından dolayı önemi büyüktür. Genelde akciğerin bu tür kanseri, sigara içmiş olan veya içmeye devam eden kişilerde görülür. Ancak sigara içmeyenlerde de görülebilmektedir. Genel olarak akciğerin dış tabakasında yer alır. Yavaş bir yayılma gösterir. Kanser kontrolsüz olarak yayılma süreci gösterip ölmeyen hücrelerden oluşmaktadır. Bunun aksine çoğalmaya ve yayılmaya devam ederler. Buda anormal olarak çoğalmış bir hücre kütlesinin oluşması ile sonuçlanır.

            DNA bu sebeple hasar görür ve şekli bozulur. Sigaranın yanında asbest, arsenik, röntgen ve gama ışınları, egzoz gazları da bu tümörlerin oluşmasına sebep olmaktadır.

 Adenokarsinom akciğer kanserinin belirtileri ise şöyle sıralanabilir.

  •  Şiddetli ve geçmeyen öksürükler,
  •  Yutmada ve nefes almada zorluk çekmek,
  •  Omuzda, sırtta ve göğüste öksürükle beraber gelen ağrılar,
  •  Alt solunum yolundan, öksürükten sonra çıkan balgam,
  •  Ses kısılması,
  •  Nefes alma esnasında hırıltılı seslerin çıkması (stridor),
  •  Öksürükten sonra balgam ile birlikte ya da kendiliğinden kan gelmesi,
  •  Kronik bronşit.
  •  Yine bu akciğer kanseri çeşidi ile beraber şu haller de görülebilmektedir;
  •  Yüksek ateş,
  •  Halsizlik ve bitkinlik,
  •  Anormal bir şekilde gelen kilo kaybı,
  •  Boyunda ve yüz bölgesinde şişlikler oluşması,
  •  Genel güçsüzlük,
  •  Kanama ve pıhtılaşmalar,
  •  Hafıza sorunları…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir