Romatoloji Bölümü: Modaya Uygun Sağlık Trendleri

Romatizmal hastalıklar bağışıklık sisteminin aşırı çalışması ile genellikle eklemlerde, nadir olarak da iç organlarda ve damar duvarlarında oluşan hastalıklardır. Hastalıkların görülme oranları yaş ve cinsiyete göre değişkenlik gösterir. Tanıda hastanın şikayetlerinin değerlendirilmesi ve muayenesi önemlidir. Hastalıkların tanısında uygun laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerine ek olarak biyopsi, EMG, paterji testi, genetik testlere başvurulur. Bu hastalıkların tanısında tek bir test yeterli olmayıp tüm sonuçlar değerlendirildikten sonra uluslararası kriterlere göre uzman hekim tarafından tanı konulur. Tedavi, bulgular ve hastalığın şiddetine göre hastaya özel olarak değerlendirilir. İlaç tedavisine ek olarak bazı durumlarda fizik tedavi, cerrahi gibi ek tedavi yöntemlerinden yararlanmak gerekebilir. Tedavi sonrası hastalar uygun aralıklarla takip edilmelidir.

Romatizmal hastalıkları 4 ayrı bölümde sınıflandırılmaktadır 

  • Eklem tutulumu ile seyreden romatoid artrit, ankilozan spondilit, psöriatik artrit, gut, psödogut 
  • İç organ tutulumu ile seyreden bağ doku hastalıkları sistemik lupus eritematozus, sistemik skleroz, sjögren hastalığı, miyozitler
  • Damar duvarı tutulumu ile seyreden vaskülitler Behçet hastalığı, Temporal Arterit, Takayasu Arteriti, Mikroskopik Polianjitis, Granulomatoz Polianjitis
  • Periyodik ateş ile seyreden hastalıklardan ailevi akdeniz ateşi, iltihaplı olmayan romatizmal hastalıklar (fibromiyalji, osteoartrit, osteoporoz) 

Romatoid Artrit: Romatoid artrit sistemik kronik iltihaplı eklem romatizması hastalığıdır. Sıklıkla genç erişkin kadınlarda görülmekle birlikte, erkeklerde ve her yaştan hastalarda da görülebilir. Daha çok el, el bileği gibi küçük eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı, çoğunlukla 1 saat süren sabah tutukluğu ile başlar. Zaman içerisinde diğer eklemlerde de görülebilir. Tedavi edilmezse eklemlerde kalıcı şekil bozuklukları ve hareket kaybı gelişebilir. Daha nadir olarak akciğer gibi iç organlarda da tutulum görülebilir. Hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Öncelikle hastanın şikayetleri sorgulanır, muayeneye ek olarak yardımcı laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak, uluslararası kriterlere göre tanı konulur. Tedavide amaç hastanın şikayetleri azaltmak ve eklem hasarının önüne geçmektir. Hastalığın şiddetine göre bireysel ilaç tedavisi düzenlenir. Tedavi başlangıcından sonra düzenli aralıklarla klinik bulgular ve laboratuvar testleri takip edilir. 

Ankilozan Spondilit: Ankilozan spondilit daha çok omurga, leğen kemiği ve kalça eklemlerini tutan sistemik kronik iltihaplı eklem romatizması hastalığıdır. Genetik yatkınlık ve ailesel tutulum belirgindir. Daha çok genç erişkin yaştaki erkeklerde görülmekle birlikte kadınlarda da görülebilir. Başlangıçta leğen kemiği ve omurgadaki eklemler tutulduğu için ilk belirtiler sabahları olan, hareketle azalan bel ağrısı ve tutukluğudur. Taban topuk ağrısı ve göz iltihabı (üveit) de hastalık seyrinde görülebilir. Bel ağrısı toplumda sık rastlanılan bir şikayet olduğu için ankilozan spondilit tanılı hastalar çoğunlukla kas spazmı ve lombar herni (bel fıtığı) tanılarıyla tedavi edilirler. Tedaviye rağmen şikayetleri geçmeyen, 3 aydan uzun süredir, daha çok sabahları veya uzun süreli hareketsizlik sonrası ortaya çıkan, hareketle azalan bel ağrısı olan, özellikle de akrabalarında bu tanı bulunan hastaların ankilozan spondilit açısından araştırılması gerekmektedir. Tanıda şikayetlerin değerlendirilmesi sonrası muayene, laboratuvar tetkikleri, uygun görüntüleme yöntemleri kullanılarak uluslar arası kriterlere başvurulur. Tedavi hastaya bireysel olarak düzenlenir ve ilaç tedavisine ek olarak egzersiz önemlidir. Hastalar uygun aralıklarla takip edilmelidir. 

Psöriatik Artrit: Psöriatik artrit (sedef romatizması) sedef hastalığına eşlik edebilen kronik iltihaplı bir eklem romatizması hastalığıdır. Hastaların üçte birinde sedef tanısından önce, üçte birinde tanı sırasında, geri kalanlarda ise tanıdan uzun zaman sonra ortaya çıkabilmektedir. Vücutta tüm oynar eklemlerde ve omurgada tutulum görülebilir. Şikayetler eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı; omurga tutulumu olanlarda ise bel, sırt, boyun ağrısı ve sabah tutukluğudur. Tanı için uygun hastalarda şikayetler ve muayene bulguları değerlendirildikten sonra laboratuvar testleri ve görüntülemeler eşliğinde uluslarası kriterlere başvurulur. Tedavi hastaya bireysel olarak düzenlenir, ilaç tedavisi ve uygun hastalar için egzersiz önerilir. Hastalar uygun aralıklarla takip edilir. 

Bağ Dokusu Hastalıkları: Eklem tutulumuna ek olarak daha çok diğer organ tutulumlarının da olduğu sistemik hastalıklardır. Daha nadir görülürler. Genel olarak kadınlarda daha sık görülmekle birlikte görüldükleri yaşlar hastalığa göre değişir. Sistemik lupus eritematozus, Sjögren sendromu, sistemik skleroz, miyozitler, farklılaşmamış bağ dokusu hastalıkları başlıcalarıdır. Deri döküntüleri veya deride sertleşme, tükrük bezlerinde şişme, akciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları, kan hücrelerinde düşüklükler, kas güçsüzlüğü görülebilir. Hastaların şikayetleri ve muayene bulguları değerlendirildikten sonra özel laboratuvar testleri ve görüntülemeler eşliğinde, gerekli durumlarda biyopsi, kapilleroskopi, EMG gibi yardımcı yöntemlere de başvurarak uluslarası kriterlere göre tanı konulur. Tedavide çok çeşitli ilaçlar kullanılır, gerekli hastalarda fizik tedaviden de yararlanılarak uygun aralıklarda takip yapılır. 

Vaskülitler: Damar duvarının iltihabı sebebiyle gelişen sistemik nadir hastalıklardır. Başlıcaları Temporal Arterit, Takayasu Arteriti, Poliarteritis Nodoza, Mikroskopik Poliangitis ve Granülomatoz Poliangit’tir. Her tür damarda hastalık gelişebilir. Halsizlik, yorgunluk, ateş kilo kaybı gibi bulgulara ek olarak tutulum yerine göre akciğer ve böbrek hastalıkları, damar tıkanıklıkları, damarlarda genişlemeler, nabız ölçülememesi, üst solunum yolu hastalıkları, göz iltihabı, sinir sistemi tutulumuna bağlı bulgular gelişebilir. Behçet Hastalığı toplumuzdaki en sık vaskülittir. Daha çok genç erişkinlerin hastalığıdır. Her tür damarda tutulum görülebilen hastalıkta tekrarlayan oral aft, cilt bulguları, göz tutulumu (üveit), damarlarda tıkanıklık ve genişlemeler görülebilir. Bu hastalıkların tanısında hastaların şikayetleri değerlendirilir muayene yapıldıktan sonra, özel laboratuvar testleri ve uygun görüntülemelere ek olarak biyopsi, EMG, paterji testi gibi ek yöntemler de kullanılır. Tüm sonuçlar eşliğinde uluslarası kriterlere uygun olarak tanı konulur. Tedavide çeşitli ilaçlar kullanılır, uygun hastalarda vasküler cerrahi yöntemlerinden de faydalanılır. Uygun aralıklarla hastalar takip edilmelidir. 

Ailevi Akdeniz Ateşi: Toplumuzda sık görülen, ara ara tekrarlayan ateş ve akciğer, kalp, karın zarında iltihaplanma, bazı durumlarda eklemde ağrı ve şişmenin de eşlik ettiği bir hastalıktır. Hastaların büyük kısmına çocukluk çağında tanı konulur, hafif seyirli bazı hastalar ise erişkin çağda tanı alabilirler. Genetik geçişli bir hastalık olduğu için bazı ailelerde ve akraba evliliği olanlarda daha sıktır. Hastalar genellikle tekrarlayan seferlerde, ateş ve karın ağrısı, sırt ağrısı şikayeti ile acil servise başvurular. Kimi zaman bulguların benzerliği dolayısıyla hastalara appendektomi yapılabilir. Tedavi edilmezse ileriki dönemlerde böbrekten protein kaçağına bağlı kronik böbrek yetersizliği gelişebilir. Tanı uygun şikayeti olan hastalarda, atak sırasındaki muayene bulguları ve laboratuvar testlerine ek olarak yapılan genetik test ile konulur. İlaç tedavisi sonrası hastanın belirli sıklıklarda takip edilmesi gerekmektedir. 

Gut ve Psödogut: Daha çok ileri yaşlarda özellikle diyabet, hipertansiyon, obezite gibi hastalıkları olanlarda görülen iltihaplı eklem romatizması hastalıklarıdır. Eklemlere kristal (ürik asit, kalsiyum tuzları) çökmesi sonucu ağrı, şişlik, kızarıklık gelişir. Tanı şikayetler ve fizik muayene bulguları değerlendirilerek, uygun laboratuvar ve görüntüleme testleri ile konulur. İlaç tedavisine ek olarak yaşam tarzı değişikliği önerilerek, hastalar uygun aralıklarla takip edilir. 

Sistemik Hastalıklara Eşlik Eden Romatizmal Hastalıklar: Bağışıklık sisteminin göz, akciğer, böbrek, mide-barsak sistemi, salgı bezleri gibi diğer organları etkilediği hastalıklara iltihaplı eklem romatizmaları, bağ dokusu hastalıkları yada vaskülitler eşlik edebilir. Üveit, interstisyel akciğer hastalığı, glomerulonefrit, ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı, Hashimoto tiroidini bunlardan başlıcalarıdır. Bu hastalıkların tanı ve tedavisinde multidispliner yaklaşım gerekmektedir. 

Diğer Hastalıklar: Fibromiyalji (yumuşak doku romatizması), osteoartrit (kireçlenme), osteoporoz (kemik erimesi) hastalıkları da romatizmal hastalıklara eşlik edebilir. Bu hastalıklar da uygun tanı ve tedavi yöntemleri ile takip edilir.

Yolculuğa Hazır Mısınız? İlgili Bağlantılara Göz Atın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir