Kriyoterapi nedir?
Kriyoterapi, Mısırlılar ve Hipokrat zamanından beri uygulanmakta olan bir tedavi biçimidir. Bu tedavi dondurma, kar veya soğuk tedavisi olarak da bilinmektedir. Uygulanan bölgeler de hastalıklı olan dokulu yok etmek için doku harabiyetine neden olarak etkisini göstermektedir. Kriyoterapi siğil, molloskum kontagiozum, güneş lekeleri, epidermal kistler, keloid, seboreik keratoz, aktinik keratoz, keilit, dermatofibrom, alopesi areata, şiddetli akne, tırnak batması ve bazal hücreli cilt kanserleri gibi hastalıkların tedavilerin de kullanılmaktadır. Kriyoterapi fiyatları hastanın rahatsızlığına göre değişiklik göstermektedir.
Kriyoterapi nasıl yapılır?
Kriyoterapi de dondurma işleminde kullanılacak olan gaz, probun içerisinden geçirilir ve probun ucunun aşırı derece de soğumasına sebep olur. Soğutma da kullanılmış olan gaz basınç nedeni ile probun ucuna itildiği zaman gaz aniden hacim olarak genişlemekte ve etraftan ısı çekerken probun ucunu soğutmaktadır. Soğuğun etkisi ile hücre içerisindeki ve dışındaki saf sular buz kristalleri haline getirilir. Böylece hücrelerin ölümü gerçekleşmiş olur. Bunu yapmak için -78.5 derece de karbondioksit (kuru buz), -190 derece de sıvı azot, florokarbon ve nitrözoksit gibi kriyojen olan maddeler kullanılmaktadır. Gümüş veya bakırdan yapılmış olan kriyokoter denilen aletler kullanılarak da dokulara soğuk uygulanabilir.
Kriyoterapi uygulaması ne kadar sürmektedir?
Kriyoterapi, cihaz hazırlıkları tamamlandıktan ortalama olarak 15 dk içerisinde tamamlanır. Oldukça kısa süren bir işlem olması ve işlemin sonrasında kişinin hızlı bir şekilde sosyal hayatına geri dönebilmesi nedeni ile oldukça tercih edilmektedir.
Kriyoterapi kaç seans sürmektedir?
Kriyoterapi de seans sayısı tedavi edilecek bölgenin genişliğine ve derinliğine bağlı olarak değişmektedir. Örneğin; el, yüz ve genital bölgede olan siğillerin tedavilerinde uygulama ortalama olarak 2-3 seans sürmektedir. Ayakaltı siğilleri ise 5-6 seans sürebilir. Siğillerin nüksedebilir yapıda olmasından dolayı uygulamaların tekrarlanması gerekebilmektedir. Bu sebep ile tedavi sürecinde oldukça sabırlı olunmalıdır.
Kriyoterapi yönteminin avantajları;
Bazı deri tümörü olan kişilerde herhangi bir cerrahi tedaviye gerek kalmadan tedavi edilebilir. Güneş lekelerinin tedavisinde de bu yöntemden olumlu yanıt alınır. Ciddi yaralanma veya komplikasyon riski de oldukça azdır. Hızlı ve kolay uygulanmaktadır. Poliklinik şartlarında yapılabilir. Ucuz ve son derece güvenilir bir uygulamadır. Anesteziye ihtiyaç yoktur. İşlem sonrasında normal yaşantıda herhangi bir değişikliğe neden olmaz. Spor aktiviteleri ve çalışma hayatını etkilemez. Kozmetik olarak sonuçları iyidir. İşlem bittikten sonra kanama riski oldukça azdır. Gebelerde de kullanılabilen bir yöntemdir.
Kriyoterapi sonrası nelere dikkat edilmeli?
Uygulama yapılan bölge de kriyoterapi sonrası su toplaması görülebilir. Bu genellikle şeffaf olduğu zaman kanamaya bağlı olarak bazen kırmızı veya mor olabilir. Bazen de çok ağrılı geçebilir. Göz etrafı tedavi edildiği zaman, özellikle kriyoterapi sonrası şişme olabilir. Ama bir kaç gün içerisinde bu şişlik inmektedir. Bu durumda özel bir bakıma gerek duyulmamaktadır. Büller iyileşene kadar yaralar günde iki kere hafif bir şekilde yıkanmalıdır. İşlem tahriş olabilecek bir bölgeye uygulanmadığı zaman yarayı kapatmaya gerek duyulmamaktadır. Yara kabuğu oluşur ise kurumaması için yaraya vazelin sürülebilir. Yara kabuğu kesinlikle koparılmamalıdır. Yara kabuğu yüzde; 5 ila 10 gün arasında, el ve ayakta 3 hafta içerisinde soyulmaktadır. Alt bacakta oluşan yara iyileşmesi ise bazen 3 ayı bulmaktadır. Kriyoterapi de ikincil enfeksiyon çok nadir olarak görülmektedir. Enfeksiyon olduğu zaman ağrı, kızarıklık ve şişlik de artmaktadır. Ayrıca sarımsı bir sıvı birikerek akıntı oluşur. Böyle durumlarda doktor ile irtibata geçilmelidir. Doktor tarafından lokal antiseptik ve antibiyotik tedavisi verilebilir.
Kriyoterapi sonuçları;
Solar keratoz, seboreik keratoz ve siğil tedavileri sonrası deri tamamıyla normal görünümünü almaktadır. Bazen kriyoterapi sonrasında özellikle deri kanseri tedavisi amacı ile uygulamalar derin ve uzun süre yapıldığı zaman, beyaz lekeler veya yara izleri kalabilmektedir. Beyaz leke oluşumları bazen hafif olan uygulamalarda da olabilir. Bunlar esmer tenli kişilerde sorun yaratabilir. Bu durum bazen zaman içinde geçerken, bazen de kalıcı olabilir. Bazı durumlarda deride hastalıklar tam olarak tedavi olmaz. Tekrarlayan uygulamalar veya farklı cerrahi uygulamalar gerektirebilir. Özellikle parmak gibi deri sinirlerinin oldukça yüzeysel olduğu yerlerde derin uygulamalar deride his kaybı olmasına neden olabilir. Bu durum birkaç hafta içinde geçmektedir.