Sürdürülebilir dönüşümle geleceğe ”insanlık”

Sürdürülebilir dönüşüm, gelecekte dünya için kritik bir öneme sahip olan insanlık için bir zorunluluktur. Bu dönüşüm, doğal kaynakların korunması ve dünya ekosisteminin sürdürülebilirliği adına atılacak adımları içermektedir. İnsanlık için bir dönüm noktası olan bu süreç, gelecek nesillerin de doğal kaynaklardan yararlanmasını ve yaşam kalitelerini artırmalarını sağlayacaktır. Sürdürülebilir dönüşüm, doğal kaynakları korumanın yanı sıra ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir projelerin geliştirilmesinde de büyük bir rol oynamaktadır. Bu sayede insanlık, doğal kaynaklarla birlikte ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan da daha sağlıklı bir gelecek için hazırlıklı olacaktır.

Nitelik ve Nicelikli Kurumsal Yapılar

Kalite ve verimliliği sürdürülebilir kılmak için nitelik ve nicelikli kurumsal yapıyla birlikte gelişen personelleriyle bu yapıları geliştiren kurumlar bulunmaktadır. Kamu ve özel kurumlar, Endüstri 4.0 ile dijitalleşerek nitelikli ve nicelikli elemanları ile donatılarak geleceğe hazırlanmaktadır.

Endüstri 4.0’dan 5.0’a Geçişte Türkiye’nin İstihdam Oranı

Türkiye’de haftada 45-50 saat çalışarak istihdam oranında farklılıklarımızla ilerlemekteyiz. Türkiye, Endüstri 4.0’dan 5.0’a geçerken giderek daha hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Ancak yapay zeka ve teknolojik dönüşüm toplumsal dönüşüme ayak uydurmak zor olacaktır. Hızla değişen ve gelişen süreçlerde bizim farkımız “İNSANLIK” olacaktır.

Halkın Sorunlarına Çözüm Üretebilen Sosyal Devletler

Halkına inebilen, halkın sorunlarına sağlıklı çözüm üretebilen, paylaşarak çoğaltabilen sosyal devletler vatandaşlarının haklarına sağlıklı ulaşma güvencesi sağlamaktadır. Kültür standartları gelişmiş olan toplumlarda hırsızlık, suç oranında düşme, etik ve ahlaki kuralları ihlal eden vatandaş parmakla sayılacak kadar azdır. Eğitim düzeyi %50’nin üstünde olan toplumlar dinleme, iletişim, çözüme odaklı ve gelişim, dönüşüm süreçlerine uyumlu, saygı ve etik ilkelerle yönetim anlayışı olan toplumsal yapı elde ederler.

Kamu ve Özel Kurumların Çalışma Alanları

Kamu ve özel kurumlar birbirleriyle paylaşarak, ekonomi, sağlık, bürokrasi vb gibi ortak kullanım alanlarında güvenli ve kısa zamanda işlem yaparken gerek ithalat, gerekse ihracat rakamlarını kaliteli ve verimli sürdürülebilirlikleriyle sağlamaktadırlar. Ancak dünya genelinde bazı Ortadoğu, Afrika ve gelişmiş ülkelerde ihtiyaçlarına yeterli seviyede değer verilmeyen varoş kesimleri, eğitime, kültürel ihtiyaçlara ve kişisel yatırımlara yeterli önem verilmemesi sonucunda dışlanmış toplumsal bir yapı oluşturur. Baskılı ve eşit olmayan standartlarda kişisel taciz ve baskı ile dayatma kültürü uygulanmaktadır.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile kadının katılımının sağlanmasıyla çalışma hayatına üreten, tükettiği emeğin kıymetini bilen, devlet anlayışıyla vatandaşının haklarını devletin vermesi yanısıra sosyal haklarını alan ve sınırlarıyla hareket eden demokratik topluma ihtiyaç vardır. Kadın erkek eşit haklarla topluma katıldığını düşünsekte, çalışma hayatında kadının geri plana atıldığı rollerin verilmesi fazladır.

İş Hayatında Bireysel Deneyim

Ülkemizde yöresel farklar ve gelişmişlik düzeyine göre çalışma hayatına katılan öncü kuruluşlar, kamu ve özelde sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden ödün vermeden, gelecek kuşakların eğitim ve fırsat eşitliğiyle hakkaniyetli şekilde küresel toplumsal

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir