Böbrek yetmezliği olan ya da diyaliz tedavisi gören hastalar için böbrek nakli çok önemli bir şanstır. Günümüzde yeni tekniklerle son derece başarılı sonuçlar alınan böbrek nakli sayesinde hastalar uzun ve sağlıklı bir hayat sürebilmektedir. Ancak ülkemizde yaklaşık 60 bin kişi son dönem böbrek yetmezliği nedeni ile takip ve tedavi edilirken 2016 yılında ülkemizdeki son dönem böbrek yetmezliği hastalarının sayısının 100 bini aşması öngörülmektedir. Böbrek yetmezliği ile mücadele etmek için ise bilinçli ve tedbirli olmak çok önemlidir. Memorial Hizmet Hastanesi Organ Nakli ve Üroloji Bölümü`nden Op. Dr. Mert Altınel, "3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası"nda böbrek naklinin önemi ve organ bağışı hakkında bilgi verdi.
Böbrek yetmezliğine karşı risk faktörlerinizi bilin
Böbrek yetmezliğinin dünyada ve ülkemizde en sık sebebi şeker hastalığıdır. Böbrek yetmezliği sebebiyle hemodiyalize başlayan hastaların % 40`ında yetmezlik şeker hastalığına bağlı olarak gelişir. Türk toplumunun yaklaşık % 15`i şeker hastasıdır ve bu oran yıllar içinde yükselmektedir. İnsan ömrünün uzaması ve obezite ile birlikte, şeker hastalığı önümüzdeki yıllarda çok daha fazla oranda böbrek yetmezliğine neden olması beklenmektedir. Böbrek yetmezliğinde ikinci en sık sebep ise yüksek tansiyondur. Tedavi edilmeyen yüksek tansiyon, hemodiyalize başlayan hastaların % 30`unda böbrek yetmezliğinin sebebidir. Bu iki faktör bir araya getirildiğinde, böbrek yetmezliği hastalarının % 70`inin şeker hastalığı ve yüksek tansiyona bağlı geliştiği görülebilir. Böbreğin diğer birincil hastalıkları, böbrek taşları ve böbrek tümörleri gibi daha ender görülen hastalıklar da böbrek yetmezliğinin sebebi olabilir.
Böbrek nakli hastalara özgürlüklerini geri veriyor
Son dönem böbrek yetmezliğinin en başarılı tedavi yöntemi böbrek naklidir. Böbrek nakli, hastalara hemodiyaliz ve periton diyalizi gibi diğer tedavi şekillerine göre daha uzun bir yaşam sağlar. Bunun yanında böbrek nakli hastaların hayat kalitesini de büyük oranda yükseltir. Hemodiyalizde hastalar haftada 3 gün 4 saat hemodiyaliz makinasına bağlı kalırlar. Bu, hastaların haftada üç günlerinin neredeyse tamamını bu tedaviye ayırması anlamına gelir. Hastaların bir kısmı idrar çıkarmaz ve sıvı alımları kısıtlanmıştır. Böbrek nakli ise hastalara özgürce yaşayabilme, çalışabilme ve seyahat edebilme olanağı sağlar. Böbrek nakli hastaları istedikleri gibi sıvı alabilir ve spor yapabilirler. Böbrek nakli olmuş kadın hastalar hamile kalabilir ve çocuk sahibi olabilirler. Kalbinde koroner damar hastalığı olan böbrek yetmezliği hastalarında da böbrek nakli hemodiyalize göre belirgin oranda iyileşme sağlar. Hemodiyalizden farklı olarak böbrek nakli hastalarının kan seviyesinde düşme nadir görülür. Bu sebeple hastalarda halsizlik ve kuvvetsizlik yakınmalarına sıklıkla rastlanmaz. Böbrek nakli hastalarının hastaneye yatırılma sıklığı da diyaliz hastalarından düşüktür.
Uygun böbrek nasıl bulunur?
Organ bağışı temel olarak iki kaynaktan gerçekleşir. Bunlardan birincisi kadaverik (canlı olmayan) vericilerden gelen organlardır. Kadaverik verici, beyin ölümü gerçekleşmiş ama vücut organlarının canlılığı devam eden verici olarak tanımlanabilir. Kadaverik vericilerin tüm organları nakil için kullanılabilir. Bu organların kullanılabilmesi için, kişinin ailesinin beyin ölümü gerçekleştikten sonra organları bağışlaması gereklidir. İkinci organ kaynağı ise canlı vericilerdir. Canlı vericilerden sıklıkla böbrek ve karaciğer nakilleri gerçekleştirilir. Böbrek nakillerinde kişinin böbreklerinden birisi nakilde kullanılır. Ülkemizdeki mevcut kanunlara göre, kişinin dördüncü dereceye kadar olan yakınları organ bağışlayabilirler. Daha uzak akrabalar ve akraba olmayan kişilerin organ bağışlama istekleri, her ilde TC Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan Etik Kurul tarafından değerlendirilir. Bu Etik Kurul tarafından uygun görülen organ nakilleri, sağlık kuruluşları tarafından gerçekleştirilir.
Böbrek naklinde laparoskopi hastaya büyük konfor sağlıyor
Canlıdan böbrek nakillerinde verici adayı ameliyattan önce tıbbi açıdan değerlendirilir. Bu basamak geçildikten sonra verici ameliyatı laparoskopik (kapalı) yöntemle oldukça konforlu bir biçimde gerçekleştirilir. Bu yöntemde hastanın vücuduna bir kesi yapılmaz ve ameliyat 3 adet milimetrik delikten özel kameralar ve laparoskopik aletler ile gerçekleştirilir. Bunun sonucunda böbrek vericileri ameliyatın ertesi günü taburcu olabilir ve çalışma hayatına kısa sürede geri dönebilir. Kozmetik açıdan da büyük avantaj sağlayan bu ameliyat ile hastaların vücudunda herhangi bir ameliyat izi kalmaz.
Özel İçerikler Burada: Diğer Yazıları Kaçırmayın