Obezite, genel sağlığı tehdit eden ve oldukça yaygınlaşan bir sorun haline gelmiştir. Durum böyle olunca cerrahi operasyonlar sıkça yapılmaktadır. Tüp mide de kilo vermeye yönelik bariatrik bir cerrahi işlemdir. Sleeve gastroktemi olarak adlandırılan bu işlemde mide küçültülür ve besin tüketimi azaltılmış olur. Çok yüksek kilolarda olan kişilere uygulanır. Tüp mide ameliyatı veya sleeve gastroktemide midenin %80 kadarı çıkartılır ve kalan %20 kısım bir tüpe benzediği için bu ismi almıştır. Bugün yazımızda tüp mide ameliyatı ile ilgili kimler yaptırabilir, riskleri nelerdir, işlem sonrası nasıl beslenme yapılır gibi merak edilen soruları yanıtlayacağız.
Tüp mide ne işe yarar?
Tüp mide ameliyatı, dünya çapında en sık uygulanan kilo verme operasyonudur. Her yıl gerçekleştirilen toplam tüp mide ameliyatı sayısı dünya çapında 380.000 civarındadır. Bu kadar yaygın olmasının sebebi bu operasyon sayesinde mideyi küçültmek, bir oturuşta yiyebileceğiniz yiyecek miktarını kısıtlamak ve kendinizi daha hızlı tok hissetmenize sebep olmaktır. Bunun yanı sıra midenin üretebileceği açlık hormonlarının miktarı da azalır. Tüp mide ameliyatı iştahınızı ve yeme isteklerinizi azaltmanıza yardımcı olur. Ayrıca amaç verilen kiloların geri alınmasına sebep olan durumları da önlemektir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda ihtiyacı olan kişiler için faydalı görülür. Genellikle ameliyata ihtiyacı olanların çok az bir kısmı tüp mide olmaktadır. Çünkü bu operasyonların maliyeti yüksektir. Tüp mide ameliyatı fiyatları 2023 Türkiye fiyatları 30-120 bin Türk lirası olmaktadır.
Kimler tüp mide operasyonu olabilir?
Herkes tüp mide ameliyatı için uygun olmayabilir. Bu operasyon için aranan bazı şartlar vardır. Beden kütle indeksi olarak adlandırdığımız değerin 35 ve üzerinde olması gerekmektedir. Beden kütle indeksi kilonuz boyunuzun karesine bölünerek hesaplanır. Eğer beden kütle indeksiniz 30-35 arasında ve en az bir kronik hastalığınız varsa da tüp mide ameliyatı olabilirsiniz. Kilonun yanı sıra doktorunuz sizden en az 3 ay kilo vermeyi denemenizi bekler. Diyet ile başarılı olmanız durumunda operasyona gerek kalmayacaktır. Tüm operasyonlar gibi tüp mide ameliyatı riskleri de bulunmaktadır. Bu sebeple ameliyat ve iyileşme sürecine fiziksel ve zihinsel açıdan hazır olmalısınız. Tüp mide ameliyatı olmadan önce, danışmanlık ve tarama için diyetisyen, psikolog ve diğer tıp uzmanlarından oluşan bir ekiple görüşmeniz de önemlidir.
Bunları da Okumalısınız : Kabak Çekirdeğinin Faydaları Nelerdir?
Kimler tüp mide ameliyatı olamaz?
Tüp mide ameliyatı için belirli şartlar aranmaktadır. Yukarıda saydığımız kilo ve sağlık şartlarına uymayanlar opere edilemezler. Örneğin yüksek kilolu ancak obez olmayan kişiler opere edilemezler. Bunun yanı sıra 18 yaşından küçük veya 65 yaşından büyük olanlar da tüp mide ameliyatı olamazlar. Kanser hastaları, ameliyat sonrası kurallara uyamayacak kişiler, ciddi hormonsal problemleri olan hastalar, yakın zamanda gebelik planlayanlar, madde ve alkol bağımlılığı olan kişiler, ciddi psikiyatrik tedavi altında olan hastalar tüp mide ameliyatı olamazlar. Yüksek kilolu ancak ameliyata uygun değilseniz ZAYIFLAMA İÇİN 10 İPUCU içeren yazımızı inceleyebilirsiniz.
Tüp mide ameliyatının olası riskleri veya komplikasyonları nelerdir?
Tüm ameliyatların komplikasyon riski vardır. Tüp mide ameliyatı riskleri %1 olarak görülürler. Kanamalar, enfeksiyon, sızıntı gibi riskler görülebilir. İyileştikten sonra da bazı komplikasyonlar gelişebilir. Ameliyattan sonraki skar dokusu midenizin daralmasına sebep olabilir. Bu durumda yiyeceklerin midenizden geçmesi yavaşlayabilir veya engellenebilir. Mide bulantısı, kusma ve yemek yeme güçlüğü mide ameliyatı sonrası şikayetler arasında yaygın görülür. Tüp mide ameliyatı risklerinden biri de beslenme eksiklikleridir. Bu sebeple cerrahi geçiren kişilere genellikle ömür boyu günlük besin takviyeleri verilir. Reflü, safra taşları gibi durumlar da tüp mide ameliyatı risklerinden sayılırlar. Reflü ilaç ile tedavi edilebilir. Safra taşları da hızlı kilo kaybı ile birlikte görülebilir ve ameliyata ihtiyaç duyulabilir.
Tüp Mide Sonrası Beslenme
Tüp mide ameliyatından sonra, iyileşme sürecinde belirli bir beslenme planı izlemeniz gereklidir. Hatta operasyon öncesi de bir süre sıvı diyet takibi gerekebilir. Mide ameliyatı sonrası beslenmeye öncelikle berrak sıvıları tüketerek başlanır ve sonrasında diyetinize başka yiyecekler eklenir. Zaman ilerledikçe, diyetiniz sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmenize yardımcı olacak şekilde düzenlenir. Böylece kilo vermeye devam edebilir ve yaşam boyu sağlıklı bir kiloyu koruyabilirsiniz. Tüp mide sonrası beslenme sürecinde diyetisyen desteği almayı ihmal etmemelisiniz.
-
Adım: Tüp mide öncesi diyet
Tüp mide ameliyatı öncesi diyetin hedefi karaciğerinizi küçültmektir. Obez kişilerde, karaciğerin hem içinde hem de çevresinde büyük olasılıkla yağ hücreleri birikimi vardır. Normalden büyük bir karaciğer tüp mide ameliyatını doktorunuz için zorlaştırır ve sizin için daha tehlikeli hale getirebilir. Operasyona hazırlanmak için, planlanan ameliyat tarihinizden iki hafta önce başlayarak size özel bir diyet planlanır. Bu diyet tatlılar, patatesler ve makarna gibi karbonhidratların kısıtlandığı ve düşük kalori içeren katı bir diyet olmaktadır. Yağsız et grubu, sebze ve sıvılar yer alır. Gerekirse size günlük olarak bağlı kalmanız için kalori hedefi verilir. Tüp mide ameliyatından iki gün önce berrak, sıvı diyete geçilir. Et suyu, su, kafeinsiz kahve, çay ve proteinli içecekler yer alabilir. Kafeinli ve gazlı içecekler yasaklanır.
-
Adım: Tüp mide sonrası genel öneriler
İşlemden sonraki ilk 2 hafta, ameliyattan önceki günlerde uyguladığınız gibi berrak sıvı diyete devam edersiniz. Tüp mide ameliyatı sonrası beslenmenin ilk haftasında sıvı beslenme, bağırsak tıkanıklığı, dumping sendromu, ishal, kabızlık ve dehidrasyon gibi komplikasyonları önlemeye yardımcı olmaktadır. İşte genel öneriler:
-
Bol miktarda berrak sıvı içtiğinizden emin olun. Gerektiğinde mineral içeriği olan sıvı takviyeler de önerilebilir
-
Rafine şekerli içeceklerden uzak durun. Şekerli şeyler dumping sendromu adı verilen bir durumu tetikleyebilir. Şiddetli mide bulantısı, yorgunluk, ishal ve hatta kusma dumping sendromu belirtilerindendir.
-
Kafeinli, gazlı ve asitli içeceklerden kaçınılmalıdır.
-
Yağsız süt (laktozsuz süt, soya sütü, badem sütü, hindistan cevizi gibi), ayran, kefir, bitki çayları (adaçayı, ıhlamur), taze sıkılmış meyve suları (narenciye grubu hariç), şekersiz hazırlanmış komposto, hoşaf, az yağlı iyice ezilmiş çorbalar (yoğurt, tarhana, domates vb.), sebze suları, et suyu, tavuk suyu tüketilir.
-
Günde mutlaka 2-2,5 litre sıvı alın.
-
Beslenmeye yudumlar alarak başlayın ve rahatsızlık hissetmediğiniz sürece aldığınız miktarları arttırın. Asla ağrı veya kusmaya yol açacak kadar büyük yudumlar almamaya dikkat edin.
-
Düzenli egzersiz ve iyi protein alımı kilo vermenize yardımcı olacaktır.
-
Küçük porsiyonlu dengeli öğünler tüketin.
-
Düşük kalorili, düşük yağlı ve şekersiz bir diyet uygulayın.
-
Öğünlerde bulantı ve kusmanın oluşmaması için, öğününüzün en az 20 dakika sürmesine özen gösterin.
-
Pipet kullanmayın, karbonatlı veya buzlu içecekler içmeyin. Bunlar midenizde gaza ve şişkinliğe sebep olabilir.
-
Öğünlerle birlikte sıvı tüketmeyin, tüm sıvılar öğünlerden 30 dakika önce veya sonra tüketilmelidir.
-
Çok sıcak ve çok soğuk içecekler yerine ılık tercih edin.
-
Protein içeriği yüksek olan besinlere her zaman öncelik verin.
-
Kuru, yapışkan ve lifli yapıdaki yiyeceklerden kaçının.
-
Hamur yapısında olan ekmek ve nişastalı yiyecekler, kuru meyveler, bol taneli çorbalar iyi tolere edilmeyebilir, bu sebeple berrak sıvı diyeti yaptığınız ilk haftalar bu besinleri tüketmemeye özen gösterin.
-
Kuru bakliyatlar, bezelye, kereviz, lahana, çiğ sebzeler, mantar, börülce, patates kızartması, baharatlı ve acılı yiyecekler, asitli içecekler ve turşulardan genel olarak ilk haftalarda kaçının.
-
3.haftadan itibaren püreli ve yumuşak gıdalar beslenmeye dahil edilmeye başlanır.
Keşfetmeye Devam Edin: İlgili Bağlantıları Kullanın