Vücuttaki kirli kanı taşıyan toplardamarların genişlemesiyle ortaya çıkan ve kanın geçişini zorlaştıran varis belirtileri nelerdir?
Toplardamar, vücutta kullanıldıktan sonra toksik maddeler ile kirlenen kanı kalbe taşımakla görevlidir. Genellikle bacak ve kalça bölgesindeki damarlarda görülen ve damarların görevini yapamadığı için genişleyip kese şeklini alarak belirgin hale gelmesine de varis hastalığı denilmektedir. Toplumda sıklıkla görülen bu hastalık, özellikle 50 yaşından sonra kadınlarda ve aşırı kilolu kişilerde daha çok görülmektedir. Sürekli ayakta durmak durumunda kalan kişilerde, damarları etkileyen travmalar, hareketsizlik, yaşlanma, aşırı kilo ve gebelik gibi durumlar da varis riskini artırmaktadır. Bunun dışında, genetik olarak da kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır. Yani, aile bireylerinde varis hastalığı varsa sizde de görülebilme ihtimali yüksektir.
Varis Belirtileri Nelerdir?
Varis belirtileri, uzun süre ayakta kalındığında ve sıcak havalarda şiddetlenmektedir. Bunu hafifletmek için hareket etmek, bacağın yüksekte tutulması ve istirahat edilmelidir.
- Bacaklarda ağrı,
- Şişlik,
- Kaşıntı,
- Kramp şeklindeki ağrılar,
- Sıcaklık hissi,
- Damarların kırmızı-mor renk ile daha belirgin hale gelmesi,
- Ödem,
- Lekeler,
- Toplardamar tıkanıklıkları.
Varisler bacak ve kalçanın dışında 2 önemli bölgede daha ortaya çıkmaktadır. Yemek borusunda görülen varisler, karaciğer sirozu ve portal hipertansiyon hastası olan kişilerde görülmektedir. Sindirim sisteminin üst bölgesinde kanamalara neden olabilmektedir. Diğeri ise, halk arasında basur olarak bilinen hemoroid şeklinde görülmektedir. Hemoroidler de kanamaya meyilli olup, ağrılı ülsere neden olabilmektedir.
Varisten Nasıl Korunabiliriz?
Varis, genellikle hareketsiz bir yaşam sürdüren kişilerde, uzun süre ayakta duran veya oturan kişilerde görüldüğünden dolayı bu durumlardan mümkün olduğunca uzak durmak gerekmektedir. Düzenli egzersiz ve spor yapmak varis oluşumunun büyük ölçüde önüne geçmektedir. Ayrıca, bu şekilde kilo almanın da önüne geçilebilmektedir. Bunlara ek olarak; çok dar kot pantolon giymek de kasların hareketini engellediğinden çok zararlıdır. Sigara ve alkolü de mümkün olduğunca azaltmak, hatta bırakmak gerekebilir.
Varis Tedavisi
Varis tedavisi, duruma göre birçok farklı şekilde yapılmaktadır. Damarların belirgin hale gelmesi dışında herhangi bir şikayet görülmüyorsa, doktorunuz rutin kontroller isteyebilir. Varis tedavisinde Skleroterapi, Lazer tedavisi, Radyofrekans tedavisi, Flebektomi ve Bağlama gibi yöntemler uygulanmaktadır. Bunları özetle anlatalım.
Skleroterapi: Damarların daha fazla genişlemesini engellemek amacıyla uygulanan Skleroterapi yönteminde, damara sklerozan adında bir kimyasal madde enjekte edilerek damarlardaki genişleme durdurulmaktadır.
Lazer Tedavisi: Cilt yüzeyine yakın damarlarda kullanılan bu yöntemde, cilt yüzeyinden ve içeriden olacak şekilde iki farklı tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Tedavinin amacı ise varisli damarların kapatılması ve genişlemenin durdurulmasıdır.
Radyofrekans Tedavisi: Lazer yerine radyo dalgaları kullanılarak uygulanan bu tedavi yöntemi, genellikle büyük damarlarda görülen varislerde tercih edilmektedir.
Flebektomi: Varisin görüldüğü bölgede küçük kesikler açılarak, varisli damarlar çıkarılmaktadır.
Bağlama Yöntemi: Cerrahi bir operasyon ile gerçekleştirilen bu yöntemde, varis görülen damar bağlanarak çıkarılmaktadır.
Varis tedavisinde kullanılan yöntemler, varisli damarların durumuna göre değişiklik gösterebilmektedir. Ancak bazı