Antidepresan ilaçların verdiği mutluluk, sahte bir mutluluk değildir. Gündelik hayatta yaşadığımız makul dozda stres ve ruhsal sıkıntılar beynimiz tarafından başa çıkılabilir. Ancak bazı stresler beynimizin kapasitesini azaltabilir veya beceri çeşitliliği gelişmeyebilir. Bazı stresler de beynimizin yapısal veya kimyasal işleyişini etkileyerek depresyon gibi sorunlara yol açabilir.
Antidepresan ilaçların kullanımı öncelikle depresyonun bedensel belirtilerini azaltarak beynimizin işleyişini iyileştirir. Ancak ilaçlarla birlikte duygusal ve düşünsel iyileşme süreci de yaşanması gerekir. Bu nedenle antidepresanlar sahte bir mutluluk yaratmazlar, tam tersine beynimizin eski normal işleyişine dönmesini sağlarlar. İlaçların uzun süreli kullanımıyla birlikte, beynimizin eski normal işleyişine kavuşması hedeflenir.
Depresyon gibi zor bir dönemde antidepresan ilaçların kullanımıyla öncelikle bedensel belirtilerimiz azaltılır ve stres seviyemiz düşürülür. Böylece, yaşadığımız sorunlara daha sağlıklı bir bakış açısı geliştirebiliriz. Antidepresanlar bize umutsuzluk, içe kapanma, öfke gibi çözümlere başvurmaktan kurtararak daha sağlıklı düşüncelere yönelmemizi sağlarlar.
Antidepresanların bir anda hayatımızı düzeltme ya da depresyondan kurtarma iddiası olamaz, ancak bir tür mutluluk hormonu desteği sağlayabilirler ve bunun için sadece ilaçlara ihtiyaç yoktur. Aslında, pek çok gıda doğal bir antidepresan gibi işlev görebilir ve depresyona karşı savunmamıza yardımcı olabilir. Protein, kompleks karbonhidratlar, Omega-3 ve B9 vitaminleri içeren yiyecekleri tüketmeyen kişilerin, tüketenlere kıyasla depresyona 10 kat daha fazla yatkın olduğu araştırmalarla kanıtlandı. Bu nedenle, antidepresan kullanmak istemeyenler için doğal antidepresanlar kullanılabilir ve zaten antidepresan kullananlar için destekleyici olabilirler.