Kalp Krizi Habersiz De Gelebilir!

Kalp Krizi Habersiz De Gelebilir!


Genellikle göğüs bölgesinde şiddetli bir ağrıyla kendini gösteren kalp krizi bazen hiçbir belirti vermeden de yaşanabiliyor. Halk arasında “Gizli kalp hastalığı” olarak tanımlanan iskemik kalp, kişilerin yıllarca kalp rahatsızlığıyla yaşamasına ya da hiç farkında olmadan kalp krizi geçirmesine neden olabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uzmanları, gizli kalp hastalığı ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

5 kişiden 1’inde kalp krizi belirti vermiyor

Kalp veya diğer hastalıklarda şikayet oluşturmayan durumlara sessiz, gizli, subklinik hastalık ya da asemptomatik tabirleri kullanılmaktadır. Halk arasında kullanılan gizli kalp tabiri ise, kalp krizi belirtilerinin daha önceden ortaya çıkmaması veya çok yakın zamanda ortaya çıkması ile ifade edilmektedir. Kalp krizinin yanı sıra kalp hastalıklarının bir çoğunda sessiz veya şikayet oluşturmayan bir dönem mutlaka mevcuttur. Sessiz kalp hastalıkları, kişide hiçbir belirti vermeden hayatı tehlikeye atabilecek duruma kadar gelebilir. Bu nedenlerle hastalıkların erken tanısı önem arz etmektedir. Kalp krizi vakalarında hastaların %21’inde hastalık sessiz seyretmektedir.

Haberiniz olmadan kalp krizi geçirmiş olabilirsiniz

Koroner arter hastalığı, stent takılan veya by pass yapılan hastaların %60-80 'inde göğüs ağrısı olabilirken,%20-40’lık grupta belirti yaşanmayabilmektedir. Bu grupta olup kalp krizi geçiren hastaların hiçbir şikayeti olmamasına rağmen kalpte beslenme yetersizliği olabilmektedir. Nefes darlığı, çarpıntı, bayılma, baş dönmesi gibi belirtileri yaşamayan sessiz kalp hastaları, kalp krizi geçirdiğini veya farklı kalp hastalıkları olduğunu, checkup için kontrole gittiğinde yapılan tetkiklerde tesadüfen öğrenebilmektedir.  Bununla birlikte sayıları 10-12 milyon olduğu tahmin edilen hipertansiyon hastalarının da %25’i şikayet yaşamadığı için hastalığından habersizdir. 60 yaşından sonra %60 oranında gözlenen hipertansiyon hastalığı da kalp krizlerine neden olabilmektedir

Diyabet hastaları kalp krizini hissetmeyebilir

Sessiz kalp hastalığı için riskli gruplar bulunmaktadır. Riskli hasta gruplarının önceden belirlenerek gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

  • Diyabetik yani şeker hastaları ile diyabetin uzun yıllar sonra, sinir sisteminde hasar oluşturduğu nöropati hastaları.
  • Ailesinde kalp ve ani ölüm hikayesi olanlar
  • Kronik böbrek yetmezliği olanlar
  • Koroner arter hastalığı olanlar ve daha önce kalp krizi geçirenler
  • Yaşlılar
  • Obezitesi olanlar
  • İnme hastaları
  • Kandaki yağ miktarının artışına neden olan hiperlipidemi hastaları
  • Genetik olarak pıhtılaşmaya meyilli olan hastalar
  • Kronik bronşit ve astım hastaları

Erken teşhis sizi ve kalbinizi korur

Gizli kalp hastalığını tespit etmek veya önlem almak için bazı noktalara dikkat edilmelidir.

  • Erkeklerde 45 kadınlarda ise 55 yaşından önce kalp damar tıkanıklığı veya kalp krizi hikayesi olanlar ile yakınlarında birden fazla kişide kalp damar tıkanıklığı veya kalp krizi hikayesi olanlar belirli dönemlerde ekg, kan tahlilleri, efor testi gibi tetkikleri yaptırmalıdır.
  • Kendisinde veya ailesinde diyabet, yüksek tansiyon ve aşırı kilolu olanlar
  • Risk faktörü olmayanlar için 35 yaşına kadar hayatında bir kez kan testleri, tansiyon kontrolü yapılmalıdır. Düzenli spor yapan veya profesyonel sporcular için ekg-efor testi ve ekokardiyografi testleri önerilir. Risk faktörleri yoksa 5 yıllık periyodlarla kan tahlilleri yapılmalıdır.
  • Risk grubunda olanlar ise 40 yaşında sonra her yıl kan testleri ile tansiyon kontrolünü yaptırmalıdır. Bireysel risklere göre takip süreleri kısalabilir veya uzayabilir.
  • Tip 1 diyabetik hastaları tanıdan 10 yıl sonra, Tip 2 diyabetik hastaları ise tanı aldığı anda Ekg-efor testi yapılmalıdır.
  • İnme, obezite, astım ve kronik bronşit hastalarına kardiyoloji muayenesi yapılarak erken tanı sağlanabilir.

Keşfetmeye Devam Edin: İlgili Bağlantıları Kullanın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir