Baş Ağrısı Çeşitleri

Baş Ağrısı Çeşitleri Çok çeşitli baş ağrısı tipleri olmakla birlikte, en bilineni migren tipi baş ağrısıdır. Yaşam kalitesini en olumsuz etkileyen ağrı migren ağrısıdır.  En sık rastlanılan ve yaşanan baş ağrısı çeşidi ise gerilim tip baş ağrısıdır.  Küme baş ağrısı çok rastlanılmamakla birlikte, şiddeti yüksek olan bir ağrıdır.  Trigeminal ağrı denilen bir baş ağrısı türü vardır ki, elektrik çarpmış gibi bir his verir. Saniyeliktir ancak çok şiddetlidir.Eğer 1 aylık bir süre zarfında 15 günden fazla baş ağrısı yaşanmışsa, kronik baş ağrısından söz edilebilir. İlaç kullanımı da gerektiren bu durum, süregelen günlük baş ağrısı olarak bilinir.Beyindeki tahribattan veyahut metabolik herhangi bir durumdan kaynaklanan baş ağrıları, sekonder baş ağrısı olarak adlandırılır.Sekonder baş ağrısına, tümörlerin, inmelerin, beyin kanamasının, enfeksiyonların, yüksek tansiyonun, temporal arteritin ve kullanılan bazı ilaçların sebep olduğu söylenebilir.Ömür boyu süren her baş ağrısının mutlaka vücuda hasar verdiği söylenemeyeceği gibi, tam tersi, bir kez yaşanan baş ağrısının hayatı bile tehdit etme riskinin olduğu ifade edilebilir. Anevrizma yırtılmaları ve beyin kanamaları ani ve keskin ağrılar yapar. Mutlaka acil müdahale gerektirir, hayati tehlikesi vardır.

Migren

İsmi gündelik yaşamda çok sık duyulan ve özellikle kadınlarda daha sık görülen bir baş ağrısı çeşididir migren. Aslında migren için sadece baş ağrısı tanımlaması yapmak yeterli değildir. Zira migren, salt baş ağrısı değil, nörolojik (sinirsel) bir rahatsızlıktır. Beyinde bulunan serotonin gibi kimyasalların azalması yahut etkisiz kalmasına bağlıdır.  Migren atağı sırasında otonom sinir sisteminin temel fonksiyonlarının bazılarında geçici aksamalar yaşanır. Basit migren en sık görülenidir. Baş ağrısı, bulantı, bazen kusma, ışık, ses ve kokuya karşı hassasiyet en klasik migren belirtileri arasında sayılabilir. Auralı migren denilen türde ise, uyuşma, geçici felç gibi nörolojik bulgular görülebilir. Çocuklarda gelişen migrende bulantı, kusma ve karın ağrısı sık gözlenir. Migren, psikolojik sıkıntılara da sebebiyet verebilir. Bir araştırmada deneklerin %60’ı depresyon ve anksiyeteden şikayetçi olmuştur.Migren, hayati tehlike arz eden riskli bir hastalık değildir. Çoğunlukla kafanın tek bir bölgesine yerleşen zonklayıcı türde bir baş ağrısıdır. Ataklar 3-4 saat de sürebilir, 3 gün de sürebilir. En yaygın migren belirtileri arasında bulantı, kusma, ışığa bakamama, ses ve kokudan rahatsız olma gibi şikayetler de huzursuzluk vericidir.Günümüzde en büyük iş kaybı sebeplerinde ilk sırayı migren almaktadır. Migren atağı yaşayan kişilerin % 90’ı   işlerine devam edemez ve istirahat ihtiyacı hisseder. Ayda yaklaşık 2 kez migren atağı yaşayan bir kişi, yılın  1 ayını iş kaybı olarak yaşamaktadır.Migren atağı yaşayan hastalar karanlık, sessiz ve ısısı yüksek olmayan bir odada uyumak ister. Tedavisi ve çözümü olan bir rahatsızlıktır.En sık yaşanan migren türleri basit migren ve klasik migrendir. Basit migren en yaygın olanıdır. Adi migren olarak da adlandırılır. Daha çok kadınlarda görülür. Baş ağrısı tek ya da çift taraflıdır, kusma nadir görülür.Klasik Migren: ise, auralı migren atakları şeklinde gelir. Ender rastlanılan bir migren türüdür. Küçük yaşlarda başlar. İlk atak 40’lı yaşlarda hissedilir. Birkaç saat sürebilir. Kişi, atak sırasında boşluk olan yeri göremez. Çoğunlukla başın tek tarafında ağrı vardır ve bulantıya kusma da eşlik eder.Auralı Migren:tanımlamasındaki aura, baş ağrısı başlamadan önceki ve çoğunlukla görme alanında sorun yaratan sinirsel bulgulardır. Buna migren şafağı da denilir.Diğer ve daha nadir görülen migren tipleri ise,Baş Ağrısız Auralı Migren: Uzun süre auralı migren yaşayanlarda vücut migrene bağışıklık geliştirir ve baş ağrıları azalır yahut geçer.Baziler Migren: Cümle kurma ve konuşmada güçlük, çift görme, kulak çınlaması, baş dönmesi ve dengede durmada zorlanma görülür ve ardından baş ağrısı başlar.Hemiplejik Migren: Auralı migrene ilave olarak, kollar ve bacaklar dahil vücudun bazı bölgelerinde kas güçsüzlükleri ve hatta felç görülür. Bu belirtiler atak süresince devam eder.Status Migrenozus: Migren atağının en az 3 gün ve hatta daha da fazla sürmesi durumudur. Daha çok omuz ve boyun kasları kasıldığında ortaya çıkar.Retinal Migren: Baş ağrısına görme problemleri eşlik ediyorsa retinal migrenden söz edilebilir. Genelde kısa süren bir migren tipidir. Göz muayenesinde belirti vermez.Oftalmoplejik Migren: Baş ağrısının yanı sıra, gözün hareketlerini kontrol eden sinirlerin bir kısmında felç görülebilir.

Hamilelikte Baş Ağrısı

Kadınlarda, regl dönemi, menopoz, hamilelik süreci ve doğum kontrol hapları gibi hormonal hapların migreni tetiklemesi, ve tam tersi olarak östrojen oranının azaldığı adet zamanları ve gebelik sonrası dönemlerde migren ağrılarının  hafiflemesi, migren oluşumunda östrojen gibi kadınlık hormonlarının büyük rolü olduğunu gösterir ve bu sebepten migren erkeklerden çok kadınlarda sıkça görülür. Gebelik sürecinde östrojen düzeyinin yükselmesine bağlı olarak migren ağrıları da artar. Hamile kadınların büyük çoğunluğu gebelik süreci içinde migren ağrılarının arttığını doğrulamıştır. Gebelikte migren ağrıları, daha çok ilk aylarda sıklaşır, son aylara doğru seyrelir. Ancak bunun tersi de görülebilir. Kimi hamile kadın da migrenle ilk kez hamilelik süreçlerinde karşılaştıklarını belirtir. Migren ağrısı doğum sonrasında da devam edebilir. Ancak emziren annelerin migren ağrısına daha az yakalandıkları bilinmektedir. Bu arada migrenin, hamilelik süreci ve sonrasını olumsuz etkilemediğini de belirtmekte fayda var.Migrenden şüphelenen bir hamile kadın mutlaka bir nöroloğa başvurmalıdır. Yorgunluk, stres, üzüntü, depresyon, fazla ışıklı ve sesli ortamlar, yoğun kahve ve çikolata tüketimi, aşırı egzersiz ve doğum kontrol haplarının da  migreni şiddetlendiren faktörler olduğunu belirtmekte fayda var.Hamilelikte migren haplarının zararlı olma olasılığına karşı, kullanımı önerilmez. Ama eğer migren atakları çok şiddetliyse ve geçmiyorsa, doktor tavsiyesiyle migren ilacı kullanılabilir. Hamilelikte yaşanan migren ağrıları için, genellikle parasetamol benzeri, gebelik sürecinde zararsız ağrı kesiciler kullanılabiliyor.

Sinüzit Baş Ağrısı

Kronik sinüs ağrısı da denilen sinüzit, burun etrafında bulunan sinüslerin mukoza ile dolması ve iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Mevsimsel alerjisi ve astımı olanların sinüs rahatsızlığına yakalanma olasılıkları yüksektir. Genellikle doktorunuz tarafından verilecek antibiyotik ilaçlar, sinüsleri tıkayan mukoza ve ağrıya sebep olan iltihaplanma üzerinde olumlu tesirler gösterecektir.İlaç dışında farklı bir çözüm de, göz altlarına sıcak su ile kompres  yaparak ağrıyı hafifletmek olabilir. Eğer sinüzit ilerlemişse, ilaçlar ve diğer yöntemler kronikleşen ağrıları gidermeye yeterli olamayacağından, daha ileri bir müdahale olarak, cerrahi operasyon  yapılabilir.Sinüzit hastalarının dikkat etmesi gereken en mühim hususlardan biri de, burun akıntısında, burnun tamamen kurumasına engel olmaktır. Aksi takdirde burunda, şiddetli ağrılara sebep olacak ciddi yaralar oluşabilir. Çünkü mukus atılamadığı için ağrı yapacaktır. Kuruyan bir burnun verdiği ağrı da daha şiddetli olacaktır. Sinüslerin açılması için kuru hava gerektiği düşüncesi, bir yanılgıdan öteye gitmez. Bulunulan oda, mekan ve ortamların havasının çok kuru olması, sinüslerde kaşıntı ve tahriş oluşturarak baş ağrılarına yol açar.Odadaki kuruluğu gidermek için şunlar yapabilirsiniz.

  • Ev için tasarlanan buhar cihazlarından kullanabilirsiniz. Eğer buhar cihazınız yoksa, ketılı ara ara çalıştırarak da buhar oluşturabilirsiniz. Yahut kalorifer üzerine koyacağınız su dolu bir kase de aynı etkiyi sağlayabilir.
  • Burnunuzu sürekli nemli tutmanız gerekeceğinden, burun yollarınızı açmak için sık sık sıcak suyla nemlendirin.
  • Gün içindeki sıvı tüketiminizin yeterli olduğundan emin olun. Su, mukusları seyreltir ve sinüslerin açılmasını sağlar.
  • Sinüsleri tuzlu su ile açarak da rahatlama sağlayabilirsiniz. Ancak suyu direkt burnunuza çekmek yerine damlalık kullanarak burnunuza damlatmak, burundaki yaraların rahatsızlık vermesini önler.
  • Yumuşak ve temiz bir kumaşı sıcak suya batırıp sıkın ve yüzünüze koyun. Bu işlemi mukus yumuşayana kadar tekrarlayın ve yeterli yumuşama sağlandıktan sonra dikkatlice sümkürerek burnunuzu temizleyin.
  • Sinüsleriniz tıkalı haldeyken klorlu havuzlara girmeyin. Aksi takdirde ağrılarınız daha da şiddetlenebilir.
  • Herhangi bir alerjik durumunuz var ise, doktorunuz antihistamin ilacı yazacaktır.

Küme Baş Ağrısı

Küme baş ağrısı, göz çevresinde tek taraflı olarak beliren ve bazı dönemlerde sıklaşan bir baş ağrısı türüdür. Küme baş ağrısı denme sebebi, baş ağrılarının zaman içerisinde kümelenmesinden gelmektedir. Küme baş ağrısı dönemleri 1 ila 3 ay sürer. Bu dönemlerde yaşanan şiddetli baş ağrılarını, aylarca sürecek ağrısız bir dönem izler. Erkeklerde, kadınlara oranla çok daha sık görülür. Çoğunlukla gece uykuya daldıktan sonra belirir, göz üzerinde ve etrafında, alın ve şakağa doğru yayılan bir özelliği vardır. Ağrı esnasında ağrı hissedilen göz üzerinde kızarma, gözde yaşarma ve hatta göz kapağında düşme gibi belirtiler yaşanır. Ağrı 15 dakika ila 3 saat arasında bir süreye yayılabilir. Geçer ve sonra yeniden başlar. Küme baş ağrısı atakları bir kaç hafta bu şekilde sürebilir. Küme baş ağrısı, hastalarda huzursuzluk hissi doğurur ve sürekli hareket etme, gezinme ihtiyacı hissettirir. Bu durum, atak geldiğinde karanlık ve sessiz bir ortam arayan migren hastalarının şikayetlerinin tam zıddıdır.Küme baş ağrısına sebep olan faktörler tam olarak bilinmiyor, ancak hastalığa genetik bir yatkınlığın sebep olabileceği düşünülüyor. Küme baş ağrısının, ağrı dönemlerinde alkol alımıyla tetiklendiği de görülüyor.Küme baş ağrısı ilaç ile tedavi edilebilecek bir rahatsızlıktır.

Gerilim Tipi Baş Ağrısı

Kaslarda meydana gelen gerilmelerden kaynaklanan baş ağrısı tipi gerilim tipi baş ağrısı olarak tanımlandırılabilir. Bu baş ağrısı tipi, kişiyi gündelik hayattan koparmaz, yaşam kalitesini düşürmez, migren ağrısına göre daha ılımlı, orta ve dayanılabilir şiddette, tüm baş bölgesini kapsayan bir ağrıdır.Verdiği his, basınç, kafada ağırlık ve sıkışma olarak ifade edilir. Bulantı, kusma, ışık ve sese duyarlılık gibi migren benzeri  belirtiler göstermez.Toplumda en sık rastlanılan baş ağrısı tipinin gerilim tipi baş ağrısı olduğu söylenebilir. İnsanların yüzde sekseninin yaşamlarında mutlaka gerilim tipi baş ağrısı yaşadıkları söylenebilir. Gerilim baş ağrısı yaşayan hastalar uyuyunca ağrının yok olduğunu söyler. Sabahları bu ağrı ile uyanıldığı da olur. Gerilim tipi baş ağrısı çekenlerde gece uykuda diş sıkma gözlemlenir. Bu da boyun ve baş bölgesi kasların gerilmesine yol açar. Bu baş ağrısında çoğunlukla ilaç alma ihtiyacı hissedilmez. İstirahatle kontrol altına alınabilir. Bu da gerilim tipi baş ağrısıtipinin pek dikkate alınmamasına sebep olur. Gerilim tipi baş ağrısı çekenlerin mükemmeliyetçi, detaylar üzerinde fazlaca duran bir yapılarının olduğu gözlemlenmiştir. Depresyon, anksiyete ve bastırılmış öfke gibi duyguların da gerilim tipi baş ağrısına sebep olduğu söylenebilir. Hastada konsantrasyon ve dikkat güçlüğü, zihinsel verimliliğin olumsuz etkilenmesi gibi durumlar yaşanabilir.Gerilim tipi baş ağrısı yaşayan kişilerin strese yatkın kişiler olduğu gözlemlenmiştir ve bu baş ağrısı tipini yoğun yaşayanların hemen hemen tamamında boyun ve omurga bölgesinde düzleşme yahut boyun fıtığı olduğu söylenebilir. Stres ağrıyı arttırır ve boyun kaslarında meydana gelen spazm, düzleşmeye yol açar.Tedavide antidepresan ilaçlar ve kas gevşeticiler etkendir. Ancak stresi, baş ağrısı yapmasına müsaade edecek kadar kontrolsüz bırakmamak gerekir.Gerilim tipi baş ağrısı yaşayan kişilerin çoğunda çene eklemi problemi vardır. Diş sıkma (bruksizm) ve eklem tedavisi protez uzmanı tarafından yapılacak bir destek tedavi ile son derece iyi sonuçlar alınabilmektedir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir