En kıymetli organlarımızdan olan gözlerimiz biz ne kadar iyi bakarsak bakalım bazen ciddi problemler ile karşı karşıya kalabiliyorlar. Elbette aslında bu problemlerin oluşmasını önlemenin pek çok yolu da var. Fakat bu problemler ile bir kez karşı karşıya gelindiğinde artık olayın dönüşü olmayabiliyor. Çünkü bazı göz hastalıkları kalıcı körlüğe kadar ilerleyebiliyor. Bu yüzden de herkesin gözlerine çok iyi bakması ve düzenli olarak bir göz doktoruna kontrole gitmesi gerekiyor. Yani bunun için kesinlikle hasta olmayı ya da bir şikayet duymayı beklememek gerekiyor. Aksi takdirde ciddi bir göz hastalığı ile burun buruna gelmek kaçınılmaz oluyor.Gözde oluşan bir takım kurumalar da başta basit gibi görünse de bazı durumlarda çok ciddi sorunları da beraberinde getirebiliyor. Örneğin kuruluk problemi ile alakalı olarak tarladaki kuruma sorununu düşünebilirsiniz. Tarlanın kuruması ile alakalı olarak akla ilk tarlanın susuz kalması geliyor. Elbette yaygın olarak tarlalar susuz kaldıkları için kuruyorlar. Fakat tarlalar bazen yangın nedeni ile, ekinlerin ezilmesi nedeni ile, filizlerin sökülmesi nedeni ile ya da çeşitli kazalar nedeni ile de kuruyabiliyor. Yani bu kuruluk mevzusu yalnızca susuzluk ile alakalı değil, aynı zamanda başka hasarlar ile alakalı da olabiliyor. İşte tıpkı vücuttaki sinirler de tarlalar gibi oluyor. Yani çeşitli nedenler ile vücuttaki sinirler kuruyabiliyor. Fakat vücuttaki tüm sinirlerin yeniden canlanabilmesine rağmen göz sinirleri yeniden eski haline dönüşemiyor, yani kendini yenileyemiyor. Dolayısıyla göz sinirlerinin kuruması diğer hiçbir vücut sinirinin kurumasına benzemiyor ve çok ciddi bir problem oluyor. Bunun için beklenen bir kaç tedavi yöntemi de var ancak henüz hayata geçebilmiş değil. O yüzden göz sinirleri kuruduğunda geri dönüşü olmayan bir yola girilmiş oluyor. Bu bakımdan göz sinirlerinin kurumaması için gözlere çok iyi bakmak da büyük bir önem taşıyor. Eğer ki tedavisi henüz mümkün olmayan bir hastalık var ise herkesin o hastalığa yakalanmamak için çok daha büyük bir çaba sarf etmesi gerekiyor.
Göz Siniri Kuruması Nedir?
Göz sinirleri çeşitli nedenler ile birlikte hücrelerini kaybedebilir. Bu da gözlerin tam kapasite ile çalışabilmesinin önüne geçer. İşte bu duruma tam olarak göz siniri kuruması adı verilir. Göz sinirinin en doğal rengi pembe renktir. Ancak göz sinirleri zaman ile hücrelerini kaybeder ise göz sinirlerinin rengi git gide beyaza yakın bir renge dönüşür. İşte kuruma tabiri de tam olarak bu renk dönüşümünden çıkmaktadır. Çünkü ortaya gerçekten de kurumuş bir görünüm çıkar.
Göz Siniri Kuruması Neden Olur?
Elbette hiçbir hastalığı tek bir neden ile açıklayamayız. Çünkü vücuttaki pek çok farklı rahatsızlık bazen hiç akla gelmeyecek ciddi rahatsızlıklara neden olabilir. Hatta tıpta bazı hastalıkların kısa sürede keşfedilememesinin nedeni de bu olmaktadır. Göz siniri kuruması rahatsızlığının da pek çok farklı nedeni olmaktadır. Göz siniri kurumasının başlıca nedenleri arasında; göz sinirlerini besleyen damarlardan en az bir tanesinde meydana gelen tıkanma, göz tansiyonu probleminin bulunması, göz sinirinde meydana gelen iltihap, göz sinirinin kılıfında ortaya çıkan hasar (ki bu probleme mültipl skleroz adı verilir), beyinde ya da gözün arka bölümünde göz sinirlerine baskı yapan bir tümör bulunması, tiroide bağlı olarak gelişen çeşitli göz hastalıkları, beyinde ya da beyin zarında meydana gelen iltihap rahatsızlığı, beynin çevresindeki sıvıda meydana gelen artış, doğuştan gelen hastalıklar ve aileden gelen hastalıklar gösterilmektedir. Dolayısıyla göz siniri kuruması rahatsızlığına tek bir problemin neden olduğunu söylemek mümkün değildir. Pek çok farklı problem göz siniri kuruması yapabilir. Hatta ne kötü ki tedavi edilmeye çalışılan ciddi bir rahatsızlık bile kötü bir etki olarak göz sinirlerinde kurumaya yol açabilmektedir.
Göz Siniri Kuruması Tedavisi
Göz siniri kuruması rahatsızlığının tedavisi ile alakalı olarak net bir şey söylemek mümkün değildir. Çünkü rahatsızlığın tedavisi için en doğru yaklaşım hastalığın ne boyutta olduğunun ve neden meydana geldiğinin tespit edilmesinin öncelik olarak ele alınması olmaktadır. Fakat kesin bir bilgi vardır ki göz sinirleri hücreleri eğer gerçekten ölmüşler ise bir kez daha hayata getirilmeleri mümkün olmamaktadır. Ancak henüz kayıp tam olarak gerçekleşmemiş ise öncelikle hastalığın nedeninin çözülmesi ile göz siniri kurumasının da önüne geçmek mümkün olmaktadır. Hatta eğer ki hastanın göz sinirleri henüz tam olarak kurumamış olduğu vakit özel bir takım gözlükler kullanılarak iyice zayıflamış olan görme işlevi yeniden eski randımanına kavuşturulabilir.Fakat bu durum demek değildir ki göz siniri kuruması rahatsızlığının hiçbir zaman bir tedavisi bulunmayacak. Göz siniri kurumasının boyutuna ve çeşidine bağlı olarak gözün içine bir takım maddeler yerleştirilerek hastaların iyileştirilebilmesi yönünde uzmanlar ciddi adımlar atmaktadır. Ne var ki bu adımlar henüz tam anlamı ile somut bir boyut kazanmamıştır.Bazı durumlarda göz siniri kuruması rahatsızlığı genetik temellere de dayanmaktadır. Uzmanlar bu genetik hastalık mirasının tedavisi üzerine de çalışmaktadır. Özellikle uzmanların odaklandığı nokta hastanın vücudundaki kanın göz siniri kurumasına neden olan genden tam olarak kurtulması yani kanın temizlenmesidir. Yalnız bu tedavi yöntemi de henüz çok fazla ilerlememiştir ve henüz herkese uygulanabilir bir durumda değildir.Kimi göz siniri kuruması hastaları göz nakli ya da göz siniri nakli yöntemleri ile bu hastalıktan kurtulmanın mümkün olup olmadığını merak etmektedir. Fakat henüz tıp bu konuda bir gelişmeye sahip değildir ve bu tip nakiller ile hastalığın iyileştirilmesi mümkün olmamaktadır. Yalnızca gözün şeffaf bölümü ile alakalı olarak günümüzde nakil yöntemleri uygulanmaktadır. Fakat bu işlem de göz siniri kuruması hastalığına iyi gelen bir tedavi yöntemi olmamaktadır.Yani anlaşıldığı üzere göz siniri kuruması rahatsızlığı gerçekten çok ama çok ciddi bir rahatsızlıktır ve tedavisi de oldukça güçtür. Bu yüzden bu hastalığa yakalanmamak için bazı önemli detaylara dikkat etmek her zaman herkese büyük bir yarar sağlayacaktır. Bu noktada belki de en önemli şey, kişi beklenmedik bir şekilde ve beklenmedik bir anda görme kaybı yaşar ise mutlaka hiç vakit kaybetmeden bir göz doktoruna başvurmalıdır. Bu durum bazen kısa bir süreliğine de gerçekleşebilir ancak durumun ciddiyetinin her zaman farkında olmak ve durumu her zaman önemseyip hızlıca müdahale yapmak çok önemli bir şey olmaktadır. Aynı şekilde kafaya ya da göze de darbe alındığı zamanlarda bir göz doktoruna gitmek şarttır. Hiçbir şekilde bu durumun geçiştirilmemesi ve kısa sürede kontrol edilmesi gerekir. Çünkü bazen hafife alınan olaylar uzun vadede çok daha ciddi bir takım durumlara yol açabilmektedir. Arabalarda yaşanan sarsıntılar, ani frenler, ani çarpmalar ve kaza halleri de bu problemin kişilerde ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. O yüzden arabada gider iken hangi koltukta oturulur ise oturulsun mutlaka emniyet kemeri takmak gerekir. Aynı şekilde bisiklet ya da motosiklet kullanan kişilerin de mutlak suretle kask kullanması gerekir. Özellikle çocuklar kask takmadan kat’iyen bisiklet kullanmamalıdır. Bazı ebeveynler bu noktaya çok fazla dikkat etmese de çocukların hiçbir şekilde ön koltuğa da oturtulmaması gerekir.