Varislerinizden Kurtulmanin Tam Zamanı

Varislerinizden Kurtulmanin Tam Zamanı


Kadınlarda erkeklere oranla çok daha fazla görülen varis, en sık rastlanan damar hastalıklarından biridir. Yaz aylarında artış gösteren ve gün yüzüne çıkan varisler, bir estetik problem olarak görülürken, tedavi edilmediğinde önemli bir sağlık sorununa dönüşebilir. Varis tedavisi için en uygun dönem sonbahar ve kış aylarıdır.

Varisler estetik sorun değil sağlık problemi olarak görülmeli

Varis şikayeti olanlar için en zor dönemler yaz mevsimidir. Bu aylar hem sıcaklık hem de tatil sezonları olması nedenleri ile özellikle varisleri olan kişileri rahatsız eder. Varisler için genellikle bu aylarda çare aranarak daha sık doktora başvurmak gerekmektedir. Yaz aylarında güneş ışınları cildin üst tabakalarını zayıflatmakta ve cildin nemini kaybetmesine yol açmaktadır. Bu iki etki cildin elastikliğini azaltarak alt tabakadaki venlerin hareket kabiliyeti engellemektedir. Böylece venlerdeki kan akışı yavaşlamakta ve göllenme oluşmaktadır. Bunların yanısıra yüksek ısıya maruz kalan kan damarları genişlemekte, venlerin içindeki kapakçıkların daha fazla stress altında kalmasına sebep olmaktadır Sonuçta varisler ve örümcek ağı tarzında kılıcal damarlar belirgin hale gelmektedir.

Varis tedavisi için en ideal zaman sonbahar ve kış aylarıdır

Yaz ayları geçtikten sonra varisleri olanlar için rahatlama dönemi başlamaktadır. Ancak tekrar yaz ayı geldiğinde varisler kartopu gibi artacak, büyüyecektir. Bu nedenle sonbahar ve kış ayları varisler için çare aranması gereken dönemlerdir. Varis tedavisi için uygulanan tüm işlemler sonrasında belli bir süre kompresyon bandajları ve varis çorapları kullanmak gerekmektedir. Ayrıca yapılan küçük cerrahi kesilerin ya da “skleroterapi” işlemleri sırasında oluşan küçük morlukların iyileşmesi için en az 6 haftalık bir süreye ihtiyaç vardır. Bu nedenlerle yaz aylarında varis tedavisi konfor açısından çok zordur. Gündelik yaşantımızda kesinti ve güçlükler yaşamamak için varis tedavisinin yapılması için en ideal zamanlama sonbahar ve kış mevsimleridir.

Varis ne gibi sorunlara yol açabilir?

Varisler ağrı, ciltte kaşıntı, ödem, kramplar gibi bir çok şikayete yol açabilir. Ayrıca kozmetik olarak da bireyi rahatsız eder. Bazen kozmetik sorunların çok ötesine geçerek kapanmayan yaralara, “varis ülserleri”ne sebep olur. Sistemik dolaşıma geçme ihtimali zayıf olmakla birlikte bazen çok ciddi sorunlara yol açabilir. Kalbe ve buradan da akciğerlere ulaşabilen pıhtı kitleleri “akciğer embolisi” adı verilen ve yaşamı tehdit eden solunum ve dolaşım problem oluşturabilir.

Varisler nasıl tedavi edilir?

Varis tedavisi çok yönlü yaklaşım gerektirir. Doppler ultrasonografi cihazı ile varislerin haritalanması ve varise sebep olan venöz kan akımındaki aksaklıkların görüntülenmesi tedaviyi yönlendiren en önemli unsurdur. Elde edilen sonuçlara bakarak toplardamarların hangi bölgelerine ne tür müdahaleler yapılacağına karar verilir.

Konvansiyonel varis tedavisi:

En sık varis oluşumuna sebep olan “Vena Saphena magna” toplardamarı bacak iç yanında yer alır ve kasık ayak bileği boyunca cilt altında seyreder. Bu damarın iki ucundan küçük cerrahi kesiler yoluyla bulunması ve serbestleştirilerek çıkarılması yöntemidir. Günümüzde halen kullanılabilen etkili bir metottur.

Endovenöz ablasyon:

“Reflü” digger bir deyişle geri kaçırmaya sebep olan damarın içeriden enerji uygulanarak kapatılması yöntemidir. Bu işlemde cerrahi bir kesi gerekmez, sadece damarın içerisine cihazın yerleştirilebilmesi için cilde bir iğne girişi yapılır. Lazer enerjisi ya da Radyo frekans enerjisi kullanılarak damar kapatılır.

Mikroflebektomi:

Cilt altında belirginleşmiş varislerin 1 – 3 mm. boyutta kesiler oluşturarak serbestleştirilmesi, dallarının bağlanarak çıkarılması işlemidir. Bu işlem diğer varis tedavi metotlarıyla birlikte uygulanabildiği gibi, yalnızca lokal varis oluşumları söz konusu ise tek başına da uygulanabilir.

Skleroterapi:

Skleroterapi bazı özel maddelerin varis oluşumları içerisine verilerek varislerin ortadan kaldırılmasını sağlayan bir yöntemdir. 1-2 mm. Çaptaki damarlar içerisine uygulandığında iyi sonuç alınır. Kullanılan kimyasal maddeler damar iç yüzeyinde tahriş oluşturarak yapışması ve kaybolmasını sağlar.

Epidermal Lazer ve Epidermal RF

Epidermal Lazer ve Epidermal RF uygulamaları cilt yüzeyindeki kılıcal damarlara uygulanan yöntemlerdir. Bu enerji kaynakları ile ciltteki ince yapılı kılıcal damarlar tahrip edilir ve soldurulur.

Varisten korunmak için…

  • Fazla kilolar verilmelidir.
  • Gün içinde ayakta çok fazla kalmamaya özen gösterilmelidir
  • Topuklu ayakabılar yerine spor ayakkabı ya da rahat sandaletler tercih edilmelidir. Böylece bacak adalelerinin kanı pompalayıcı etkisi artar.
  • Bol su içilmelidir. Su cildin kaybettiği nemi karşılayabilmesi için çok önemlidir. Ayrıca ciltte biriken toksik maddelerin uzaklaşmasını kolaylaştırır, elastik yapıyı korumaktadır.
  • Antioksidan özellik taşıyan “Diosmin” ve”Hesperidin” içeren portakal limon greyfurt gibi turunçgiller, fasulye, nohut, mercimek gibi baklagiller ve diğer yeşil sebzeler bol miktarda tüketilmelidir. Varis hastaları sağlıklı bir beslenme programı için bir beslenme ve diyet uzmanından destek almalıdır.
  • Oluşan varisler için en kolay tedavinin erken yapılan tedavi olduğu unutulmamalıdır.

Bacaktaki damarların genişleyerek kıvrımlı bir hal alması ve kan dolaşımının iyi yapılamaması sonucu ortaya çıkan bir toplar damar hastalığıdır.

Varis Hastalığında Ortaya Çıkan Sikayetler:

  • Damarlarda şişlik ve belirginleşme,
  • Bacaklarda ağrı, ağırlık hissi, yorgunluk,
  • Uzun süre ayakta durmakla bacaklarda basınç hissi, kramp tarzında ağrı kasılma,
  • Bacaklarda şişlik, uyuşma ve karıncalanma,
  • Bacaklarda iyileşmeyen yaralar ve deride kahverengi lekeler,
  • Kötü görünümden dolayı oluşan estetik sorunlar.

Varislerden Korunma Yöntemleri ve Önlemleri:

  • Ayaklarınızı biraz yukanda tutarak yatın. Böylelikle damarlardaki basınç yükü azalacaktır.
  • Düzenli egzersiz yapın; en iyisi yürüyün. Böylelikle kas pompasını çalıştırmış olursunuz.
  • Kilo almayın. Fazla kilolarınızan kurtulun.
  • Elastik (basınç uygulayan) çorap giyin.
  • Kasık ve bacağınızı sıkan dar, streç iç çamaşırları, pantolon gibi giysiler giymeyin.
  • Yiyeceklerdeki tuz miktarını azaltın.
  • Bacak egzersizi yapın.
  • Uzun uçak yolculuklarında veya konferanslarda her 35-45 dakikada bir kalkıp hareket edin. Uzun otomobil yolculuklarında her 45 dakikada birdurup kısa süreli yürüyün.
  • Sıcaktan uzak durun.
  • Oturduğunuzda bacak bacak üstüne atmayın.
  • Güneşte uzun süre kalmayın, bacaklarınızda güneş yanığı olmamasına özen gösterin. Bacaklarınıza ayakta durarak ve dış taraftan başlayıp yukarı doğru giderek hergün 15 sn. süreyle 1-2 kez soğuk duş yaptırın.

Daha Fazlasını Keşfedin

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir