İnsülin Direnci Nedir, Kaç Olmalı, Belirtileri Nelerdir Ve Tedavisi Nasıl Yapılır?

İnsülin direnci nedir, eğer çok az yemek yemenize rağmen kilo veremiyorsanız, su içseniz yaradığını düşünüyorsanız, sürekli kilo problemiyle boğuşmak zorundaysanız insülin direnci probleminiz olabilir.İnsülin direncinden bahsetmeden önce insülinin ne olduğuna bir bakalım. İnsülin, pankreas tarafından salgılanan ve şeker metabolizmasını düzenleyen bir hormondur.  İnsülin bu düzenlemeyi yaparken “insülin reseptörü” adı verilen bir yapıya bağlanır ve orada aktive olur. Eğer bu reseptör bazı nedenlere bağlı olarak insülinin bağlanmasına izin vermezse, insülin kanda yeterli miktarda olsa bile görevini yapmıyormuş izlenimi verir.İnsülin direnci, vücuttaki şekeri kontrol altına almak için salınımı yapılan insülinin etkisini göstermede güçlük yaşaması anlamına gelir. Sağlıklı bir bireyde vücut şekeri 1 ünite insülin ile kontrol altına alınabiliyorken, insülin direnci olan kişilerde vücut 2-3 ünite insülin salgılamak durumunda kalır. Vücutta insülin direnci arttıkça, şeker kontrolünü sağlayabilmek için insülin de artar. Bu da vücutta lüzumundan fazla insülin salgılanması anlamına gelir.Sadece ülkemizde değil dünyada da hızla artan obezite ve diyabet problemleri de insülin direncini tetiklemektedir. Vücutta yağ oranı arttıkça insülin direnci gelişiyor, insülin direnci de obeziteye yol açıyor. Bu aslında tam da bir kısır döngü.İnsülin direnci kişinin sadece kilo verme sürecini yavaşlatmakla kalmıyor, aynı zamanda üreme, bağışıklık ve protein metabolizması gibi pek çok sistemi de olumsuz etkiliyor. İnsülin direncinin kontrol altına alınabilmesi ve bu problemin ortadan kaldırılabilmesi için kişinin öncelikle beslenme ve egzersiz alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerekiyor.İnsülin direnci, insülinin vücutta depolanmasına sebep olduğundan kilo artışına, karaciğer yağlanmasına, kalp ve damar hastalıklarına sebebiyet verebiliyor. İnsülin direnci olan kişiler diyet ve egzersiz yapmalarına rağmen kilo vermekte hayli zorlanıyorlar; zira insülin fazlası, alınan gıdaların vücutta yağ olarak depolanmasına sebep oluyor. Gittikçe daha çok salgılandığında da zaman içinde pankreas yoruluyor. Bu da zaman içinde pankreas yetmezliği ve diyabet gibi daha ciddi sorunların oluşumuna zemin hazırlıyor.İnsülin direncinde beslenme disiplini oldukça önemli. Günümüzde istenilen her besine ulaşmak oldukça kolay ve bu da kalori alımının yüksek olmasına ve buna bağlı sağlık problemlerinin oluşmasına sebep oluyor. Teknoloji ilerledikçe, çalışma şekilleri de ofis ortamında bilgisayar karşısında ve hareketsiz bir forma dönüyor. Bir de buna fast food beslenme tarzı eklenince, obezite kaçınılmaz oluyor.Besin değeri düşük ama kalori değeri yüksek yiyecekleri hızlı şekilde tüketmek ve bir de üzerine hareketsizlik eklenince bel çevresinden başlayarak tüm vücutta yağlanma meydana geliyor. İşte tüm bunlar, insülin direncini tetikleyen unsurlar.

İnsülin Direnci Kaç Olmalı?

İnsülin direnci, hormon değerlerini belirleyen bir unsurdur. İnsülin direnci otaya çıkınca kandaki hormon miktarı da artar. İnsülin normal değerleri olarak bilinen 100 mg/dl oranı, kişilerin genel sağlık durumlarına göre farklılık gösterir. İnsülin direnci “Homa” denilen bir testle ölçümlenir. Kanda yapılan test ile anlaşılan açlık ve tokluk kan şekeri testlerinin sonucuna göre tedavi süreci başlatılır. Kan tahlili testi sonucunda kişilerin beslenmelerini kontrol altına almaları gerekir.Sağlıklı bir kişide olması gereken insülin değeri 100 mg/dl olmalı. Ayrıca tokluk testi de yapılmalıdır.İnsülin değeri 126 mg/dl üzerinde olduğunda diyabet hastalığından şüphelenilebilir. Açlık insülin tahlil sonucu değerlerinin kaç olduğu konusunda sıkı takip gerekir. Ayrıca hormon değeri referans aralığının da kaç olacağı hususu sürekli kontrol altında tutulmalıdır.Açlık kan şekeri değerinin 90 mg/dl olması gerekir. Tokluk kan şekeri ise yemek yedikten 2 saat sonra ölçülen değerdir ve 140 mg/dl olması gerekir.Hamilelik döneminde açlık kan değerleri 90 mg/dl’den yüksek olduğunda gizli şeker olasılığı da artar.İnsülin direnci oluştuğunda kandaki insülin seviyesi de yüksek olur. Bu da kişide yüksek tansiyon, obezite, karaciğer yağlanması, şeker hastalığı, kalp damar problemleri gibi sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Homa testi işte burada devreye girer. Bu testle insülin direnci tespit edilir. Testin yapılabilmesi için geceden 10 ila 12 saat açlık gerekir. Sabah alınacak kan örneğiyle test yapılır. Homa testinde çıkan sonuç 2,5 ve üzeriyse insülin direncinin başladığı tespit edilir.

İnsülin Direnci Belirtileri

İnsülinin dolaşımda olmasına rağmen glikoz, yağ ve protein metabolizmasında etkisini gösterememesi olarak tanımlanan “insülin direnci” metabolik bozulmaya yol açıyor. İnsülin direnci hipertansiyon (yüksek tansiyon), lipid yüksekliği, tip 2 diyabet ve polikistik over sendromuna da eşlik etmektedir.İnsülin direncine bağlı metabolik durum değerlendirilmesinde açlık ve tokluk kan şekerlerine bakılır. Eğer gerekirse “oral glikoz tolerans testi” de denilen şeker yükleme testi yapılabilir. İnsülin direnci olan ve metabolik sendrom olan kişilerde bel çevresi de oldukça önemlidir.Bel çevresi 80 cm ve üzeri olan kadınlarla, 94 cm ve üzeri olan erkeklerde; açlık kan şekeri 100 mg/dl’den yüksekse, kan basıncı 130/85 ve üzerinde ölçümleniyorsa ve buna bağlı ilaç kullanımı mevcutsa, trigliserid seviyesi 150 mg/dl üzerinde ise insülindirenci varlığında söz edilerek gerekli tetkik ve değerlendirmeler yapılmalıdır.İnsülin direnci yahut tip 2 diyabet olan kişilerin yakınlarında da genetik yatkınlık anlamında insülin direnci görülebilmektedir. Ama ailede insülin direnci olmayan kişilerde hareketsiz yaşam tarzı ve yüksek kalorili beslenme gibi sebeplere bağlı olarak da insülin direnci gelişebilmektedir. Vücutta insülin direncinden en fazla yağ doku, kas doku ve karaciğer etkilenmektedir.İnsülin direnci belirtilerine gelecek olursak;

  • Ağır bir yemek, yağlı ve şekerli bir yiyecekten sonra hissedilen ağırlık hissi, uyku ve uyuşukluk hali
  • Yemek yedikten sonra şekeri aniden düşmesine bağlı olarak ellerde titreme ve terleme
  • Midede kazınma hissi
  • Kontrolsüz kilo artışı
  • Yorgunluk ve güçsüzlük hissi
  • Sık sık bastıran tatlı yeme arzusu
  • Karaciğerde yağlanma
  • Özellikle bel çevresinde görülen hızlı yağlanma
  • Akantozis Nigrikans olarak adlandırılan kasık, koltuk altı, boyun ve diğer deri kıvrımlarında oluşan esmerleşme
  • Kadınlarda adet düzensizlikleri gibi problemler sıralanabilir.

İnsülin direnci belirtileri fark edilir edilmez muhakkak bir dahiliye uzmanına başvurmak gerekir. Dahiliye uzmanı gerekli görürse kişiyi  endokrinoloji bölümüne de sevk edebilir.

İnsülin Direnci Tedavisi

İnsülin direncinin en yaygın ve etkili tedavisi metabolizma diyeti yapmaktır. Kilo almaya veya kilo kaybında zorluk yaşanmasına sebep olan insülin direncinin üstesinden gelmenin en kolay yollarından birisi de doğru bir beslenme programı izlemektir. Şimdi gelelim insülin direnci nasıl kırılır hususuna. İnsülin direncini kıran diyet listesi ile olumlu neticeler almak mümkündür. İnsülin direnci diyet listesinde glisemik indeksi düşük karbonhidratlara yer vermek gerekecektir.İnsülin direnci kaç olunca ilaç kullanılır sorusunun yanıtı için hekiminiz belli kullanımı önerecektir.

İnsülin Direnci Diyeti

  • Beyaz ekmek yerine tam buğday yahut kepekli ekmek tüketmek gerekir.
  • Diyette lif oranı yükseldiğinde glisemik indeks de düşecektir.
  • Patates, pirinç, hazır meyve suları ve beyaz undan yapılmış her türlü yiyecek ve hamur işinden uzak durmak gerekir.
  • Sebzeler, meyveler, kuruyemişler (özellikle badem ve ceviz) ve bezelyede de karbonhidrat vardır ama glisemik indeksleri daha düşüktür.

Makarna da karbonhidrat içerir ama pişirme şekli glisemik indeks yükünü belirler. Makarnayı 5-6 dakika pişirdiğinizde gelisemik indeksi daha düşük olurken, fazla pişirdiğinizde yani makarna hamurlaştığında glisemik yükü da artar. O yüzden makarnanızı az pişmiş tercih ederseniz daha sağlıklı bir öğün tercih etmiş ve kan şekerinizi fazla yükseltmemiş olursunuz.Yeşil zeytin, turp, mantar, bezelye, havuç, sarımsak, limon suyu ve sirke gibi besinler asidik yani asit içeren besinlerdir ve dolayısıyla mide boşalmasını geciktirirler. Bu besinlerin glisemik indeksleri düşüktür. Düşük glisemik indeksli gıdalar daha uzu süre tok tuttukları için bir sonraki öğünde daha az yemeyi sağlarlar.Tarçın kan şekerini düşürür. Her gün 1 tatlı kaşığı tüketilebilir.Bunların dışında çiğ havuç, kabak, brokoli, marul, karnabahar, soğan, patlıcan, turp, biber, domates, ıspanak, avokado, badem, ceviz, fındık gibi besinlerin glisemik indeksleri oldukça düşüktür ve sağlıklı besinler olarak tüketilebilirler.Pirinç yerine bulgur ve ev eriştesi, şekerli gıdalar ve tatlılar yerine hurma, kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm yemek son derece sağlık seçimlerdir.Et çeşitleri ve protein de glisemik indeksi düşük besinler grubundadır. Hem tok tutar hem de kan şekerini hızlı yükseltmez.İnsülin direncini kıran ilaçlar hangileridir sorusunun yanıtını size en doğru şekilde hekiminiz verecektir. İnsülin direnci ilaçları metformin denilen etken madde ile yapılır. Bu ilaçları kullanan kişilerin kilo kaybının arttığı gözlemlenmiştir. İşte tam da bu yüzden insülin direnci problemi olmayan kişiler bile bu ilaçları zayıflamak için kullanmaktadırlar.  Ama bilinmelidir ki bu ilaçlar tek başlarına kilo kaybı sağlamaz. Yanı sıra uygun bir diyet programı da uygulanmalıdır. Ayrıca hekim tavsiyesi olmadan kullanılan insülin direnci ilaçları sağlıklı metabolizmada hasar bırakacak etkiler de yapacaktır.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir