Dağ hastalığı, yüksek rakımlarda bulunan dağlarda yaşayan insanların karşılaştığı bir sağlık sorunudur. Yüksek rakımlarda atmosfer basıncı düşerken, oksijen miktarı azalır ve bu durum dağ hastalığına neden olur. Dağ hastalığı, genellikle 2500 metrenin üzerindeki yüksekliklerde ortaya çıkar.
Dağ hastalığının belirtileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, iştah kaybı, halsizlik, uyku düzensizlikleri, nabız ve solunum hızında artış, solunum sıkıntısı gibi şikayetler yer alır. Belirtiler ilk 24-48 saat içinde ortaya çıkabilir ve zamanla şiddetlenebilir.
Dağ hastalığının tedavisinde en önemli adım, yüksek rakıma hızla çıkmamaktır. Yükseklikte yavaş bir şekilde adaptasyon sağlamak önemlidir. Hafif dağ hastalığı durumlarında dinlenme, yeterli sıvı alımı, düşük aktivite ve ilaçlar genellikle yeterli olabilir. Ancak şiddetli dağ hastalığı durumlarında hastanın daha düşük bir rakıma indirilmesi ve oksijen tedavisi gibi müdahaleler gerekebilir.
Dağ hastalığından korunmak için yeterli sıvı alımı, yavaş yükselme, yeterli uyku, düşük aktivite, sağlıklı beslenme gibi önlemler almak önemlidir. Ayrıca yüksek rakımlara çıkacak olan kişilerin önceden doktor kontrolünden geçmeleri de önerilir.
Dağ hastalığına ilişkin bilgilendirici ve SEO uyumlu description örneği: Dağ hastalığı, yüksek rakımlarda bulunan dağlarda yaşayan insanlarda ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Baş ağrısı, baş dönmesi gibi belirtilerle kendini gösteren bu hastalık, yüksek rakımda oksijen miktarının azalmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Dağ hastalığının tedavisi için yavaş yükselme, dinlenme, sıvı alımı gibi önlemler alınmalıdır. Özellikle yükseklikle ilgili aktivitelerde bulunacak kişilerin sağlık kontrolünden geçmeleri ise önemlidir.
Yüksek rakımlara seyahat eden dağcılar ve kayakçılar gibi kişilerde akut dağ hastalığı adı verilen bir sorun ortaya çıkabilir. Bu sorun genellikle deniz seviyesinden 2500 metre ve daha yüksek rakımlarda ortaya çıkar. 2500 metrenin üzerine çıkanların %20’sinde, 3000 metrenin üzerine çıkanların %40’ında görülebilir. Bu hastalık baş dönmesi, bulantı, baş ağrısı, nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Genellikle belirtiler hafif olup hızla düzelir. Ancak nadir durumlarda dağ veya yüksek irtifa hastalığı ciddi bir şekilde seyredebilir ve akciğerler ile beyinde komplikasyonlara yol açabilir.
Bu hastalığın nedeni yüksek rakımlarda hava basıncı ve oksijen düzeyinin düşmesidir. Oksijenin oranı aynı olmasına rağmen seyrelmiş havanın soluma sonucu alınan oksijen miktarı azalır. Ayrıca yüksek rakımlarda akciğerlerden su kaybı da artar, bu da akut dağ hastalığına katkıda bulunabilir. Uçak veya otomobil ile hızla yüksek irtifaya çıkma, dağcılık veya kayak gibi aktivitelerde bulunma gibi durumlar vücudun yeni ortama uyum sağlaması için yeterli zamana sahip olmamasına neden olabilir. Ayrıca kişinin fiziksel kapasitesi de akut dağ hastalığının gelişmesinde rol oynar.
Yüksek rakıma ulaştıktan sonra birkaç saat içinde belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler kişinin durumuna bağlı olarak değişir. Hafif akut dağ hastalığı belirtileri arasında baş dönmesi, baş ağrısı, kas ağrıları, uyku sorunları, bulantı, kusma, huzursuzluk, iştah kaybı, terleme, hızlı nabız, fiziksel aktiviteyle nefes darlığı bulunur. Şiddetli akut dağ hastalığı belirtileri ise kalp, akciğerler, kaslar ve sinir sistemi üzerinde etkili olabilir. Örneğin beyin ödemi veya akciğer ödemi gibi durumlar ortaya çıkabilir. Soluk cilt, öksürme, yürüme zorluğu, denge kaybı gibi belirtiler gözlenebilir. Şiddetli belirtiler varsa acilen sağlık hizmetlerine başvurulmalıdır.
Deniz kıyısında veya alçak rakımlı yerlerde yaşayanlar ve aniden yüksek rakımlara çıkan kişiler daha yüksek risk altındadır. Ayrıca ağır fiziksel aktiviteler, hızla yüksek irtifaya çıkma, anemi (kansızlık), kalp veya akciğer hastalığı, nefes alma hızını yavaşlatan ilaçların kullanımı ve daha önceden akut dağ hastalığı geçirme gibi risk faktörleri de mevcuttur. Risk faktörlerine sahip olan kişiler yüksek rakıma çıkmadan önce doktorlarına danışmalıdır.
Akut dağ hastalığı şüphesi olan kişilerde akciğerlerin dinlenmesiyle akciğer ödeminin varlığı tespit edilebilir.
Akciğer veya beyin ödemi varsa hastaneye yatırılması gerekebilir. Hafif vakalarda dinlenmek ve alçak rakıma dönmek yeterli olabilir. Şikayetler genellikle birkaç saat içinde geriler, ancak bazen bir-iki gün sürebilir. Nefes darlığı, baş ağrısı, akciğer ve beyin ödemi gibi sorunları azaltmak için çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Şiddetli vakalarda beyin ödemi ilerlerse komaya girme ve hatta ölüm gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle belirtilerin erken fark edilmesi ve müdahale edilmesi önemlidir.
Akut dağ hastalığından korunmak için yüksek rakıma çıkmadan önce bir gün dinlenmek ve vücudun adaptasyon sürecine zaman vermek, bol su içmek önemlidir. Günde 300 metreden fazla tırmanış yapılmaması da koruyucu bir önlemdir. Fiziksel olarak fit olmak da riski azaltmaz.