Duruş bozukluğu, skolyoza neden olabilecek bir durumdur. Skolyoz, omurga eğriliğine ve dengesizliğine yol açan bir durumdur ve duruş bozuklukları bu durumun gelişimine katkıda bulunabilir. Bu nedenle, düzgün ve sağlıklı bir duruş pozisyonunu sürdürmek, skolyoz riskini azaltmada önemli bir faktördür.
Skolyoz, omurganın önden bakıldığında yanlara doğru “C” veya “S” şeklinde eğri olması durumudur. Normalde omurgamız düz bir çizgi izlerken, skolyozda omurga eğriliği yanı sıra omur kemiklerinin dönme hareketine de neden olur. Bu durumda göğüste kaburgalara daha az yer kalır ve kaburga kamburluğu oluşur. Ayrıca bir omuz diğerine göre daha alçakta olabilir. Skolyozlu bireyler ve aileleri, skolyozun duruş bozukluğuna neden olup olmadığını merak ederler.
Skolyoz genellikle büyüme çağındaki gençleri etkileyen bir durumdur. Bu duruma adölesan idiyopatik skolyoz (AİS) denir. Ergenlik dönemine ait olan gençlerde, uzun süre kambur oturma, başı öne eğerek durma, gövdenin bir yanını masaya yaslayarak ders dinleme gibi duruş bozuklukları sık görülür. Ayrıca ağır sırt çantası taşıma, çantayı tek bir omuza asma, kötü pozisyonlarda uyuma gibi alışkanlıklar da skolyozun nedeni olabilir mi sorusunu akla getirir.
Skolyozun %80’ini oluşturan ve gençleri etkileyen AİS’in nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle, nedeni bilinmeyen şeylere tıpta “idiyopatik” terimi kullanılır. Ancak genetik faktörlerin etkili olduğunu gösteren kanıtlar mevcuttur. Bununla birlikte, duruş bozukluğu veya sırt çantası taşımak gibi faktörlerin skolyoza neden olduğu söylenemez.
Omurgada herhangi bir sorun olmasa bile bacak boyu farkı, kas spazmı ve bel ağrısı gibi nedenlerle omurga eğrilebilir. Bu duruma fonksiyonel skolyoz denir ve altta yatan neden düzeldiğinde omurga eğriliği de kaybolur. AİS ise omurgada bir sorun olduğu durumlar için kullanılır ve “yapısal skolyoz” olarak sınıflandırılır. Yapısal skolyoz, AİS dışında doğumsal ve nöromusküler nedenlerle de olabilir. Ancak en yaygın olarak idiyopatik skolyoz görülür.
Skolyoz ailesel olarak aktarılabilir. Eğer anne veya babada veya bir kardeşte skolyoz tespit edilirse, diğer çocuklar da muayene edilmelidir. Bununla birlikte, ailesel geçiş ve genetik faktörler skolyozların sadece küçük bir kısmında gözlemlenir. Özellikle başlangıç nedeni hala belirlenememektedir. Skolyoz bazen uzun süre fark edilmeyebilir ve hatta ciddi şekil bozuklukları bile sırtta oluşturmayabilir. Ancak erken dönemde fark edilirse egzersizler ve korse kullanımı gibi tedaviler daha etkili olabilir. Geç fark edilen ileri vakalarda ise ameliyat tek seçenek olabilir. Bu nedenle, 9-15 yaş arası çocuklar skolyoz açısından yıllık olarak taranmalıdır. Kız ve erkeklerde eşit oranda olmasına rağmen, kızlardaki skolyozun ilerleme riski erkeklere göre 8-10 kat daha fazladır.
Skolyoz duruş bozukluğu, ağır çanta taşıma veya spor yapma gibi nedenlerle oluşmaz. Bir kişinin duruş veya oturuş şekli nedeniyle skolyoz gelişmez. Ancak, duruş bozukluğunun skolyoza neden olmadığı, duruş şeklinin önemli olmadığı anlamına gelmez. Duruş bozukluğu bel, boyun, omuz, çene, baş ağrısı, boyun düzleşmesi, sırt kamburluğu, bel çukurluğunun artması, sırt ve boyun kaslarında gerginlik gibi sorunlarla ilişkilendirilebilir. Yani duruş bozukluğu, omurganın yanlara doğru eğrilmesine neden olmasa da ön-arka eğriliklerde etkili olabilir.
Skolyozun ortaya çıkmasını önlemek şu anda mümkün değildir. Ancak ortaya çıkan skolyozun ilerlemesini önlemek için korse tedavisi etkili olabilir. Yüzme gibi egzersizlerle omurga kaslarının kondisyonunu arttırmak, kişinin genel yaşam kalitesini arttırır.
_Yukarıda yer alan içerik Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Canan Akıncı tarafından hazırlanmıştır._