Skolyozlu gençlerin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için dikkat etmeleri gereken bazı hususlar bulunmaktadır. İlk olarak, düzenli olarak bir doktora görünmek ve profesyonel bir tedavi planı oluşturmak önemlidir. Tedavi sürecinde doktorun önerilerini takip etmek, düzenli olarak egzersiz yapmak ve uygun duruş tekniklerini uygulamak skolyozun ilerlemesini engellemeye yardımcı olabilir.
Skolyozlu gençlerin yapmamaları gereken şeylerden biri ağır yük kaldırmaktır. Ağır yükler omurgaya ekstra baskı uygulayarak skolyozun ilerlemesini hızlandırabilir. Ayrıca, yanlış duruş pozisyonlarında uzun süre oturmak veya durmak da kaçınılması gereken bir davranıştır. Bu tür pozisyonlar omurgaya zarar verebilir ve skolyozun ilerlemesini tetikleyebilir.
Skolyozlu gençlerin doğru duruş pozisyonlarını benimsemeleri önemlidir. Doğru duruş teknikleri, omurganın düz bir şekilde durmasına yardımcı olur ve skolyozun ilerlemesini yavaşlatır. Bunun için düz bir sırtla oturmak, ayakların düz zemine yerleştirilmesi, dik bir şekilde durmak ve yatağın sert bir zeminde olması gerekmektedir.
Ayrıca, skolyozlu gençlerin spor yapmaktan çekinmemeleri gerekmektedir. Ancak, spor aktiviteleri doktor kontrolünde ve uygun şekilde yapılmalıdır. Özellikle yüzme, pilates ve yoga gibi aktiviteler omurganın esnekliğini artırarak skolyozu kontrol altında tutabilecek egzersizlerden bazılarıdır.
Son olarak, skolyozlu gençlerin düzenli aralıklarla egzersiz yapmaları önemlidir. Uygun egzersizler skolyozun ilerlemesini yavaşlatabilir ve omurganın dengesini sağlayabilir. Ancak bu egzersizlerin uzman bir fizyoterapist eşliğinde yapılması önerilir.
Özet olarak, skolyozlu gençler düzenli doktor kontrolleri, uygun duruş teknikleri, spor yapma ve uygun egzersizler yapma gibi önlemleri takip etmelidirler. Ağır yüklerden kaçınmalı, yanlış duruş pozisyonlarından uzak durmalı ve doktorun önerilerine uymalıdırlar.
Skolyoz, toplumda yeterince tanınmayan bir sorundur. Özellikle çocuk ve gençlerde boy uzama döneminde ortaya çıkan skolyoz, gençleri ve ebeveynleri endişelendirir. Skolyoz, sırtta eğriliğe, bir omzun diğerinden düşük olmasına ve göğüste asimetriye neden olan durumlar fark edildiğinde düşünülür. Skolyoz, sadece görünümü etkilemekle kalmaz, aynı zamanda kas ağrılarına, eklem sorunlarına, hareket kısıtlılığına ve ileri evrelerde solunum sorunlarına da yol açabilir. Gençlerde görülen skolyozun çoğunluğunun nedeni bilinmemektedir. Bu tür skolyoza idiyopatik skolyoz denir. Herhangi bir başka rahatsızlık olmamasına rağmen skolyoz meydana gelir. Duruş bozukluğu veya yanlış taşınan okul çantaları gibi durumlar skolyoza neden olmaz.
Skolyozlu gençler ve ailelerinin yapmaması gereken ilk şey, “beklemek”tir. Bir çocuğun sırtında eğrilik fark edilirse, aile doktora başvurmalıdır. Skolyoz grafiği çekilir ve doktor, “Kızınızda 15 derece skolyoz var. Şimdilik yapabileceğimiz bir şey yok. Takip edeceğiz. 6 ay sonra kontrole gelin ve eğriliğin ilerleyip ilerlemediğine bakalım” gibi bir şey söyleyebilir. Evet, 15 derecelik skolyoz ameliyat gerektirmez ve 20 dereceden düşük eğriliğe sahip kişilere korse kullanımı önerilmez. Çocuğun yaşıyla ilişkili olarak skolyoz takibi 3 ila 6 ay aralıklarla yapılabilir. Her kontrolde tekrar röntgen çekmek zorunlu olmayabilir. Ayrıca skolyoz ölçümü skolyometre ile de yapılabilir. Ancak, 20 dereceden küçük skolyozlarda beklemek hiçbir şey yapmamak anlamına gelmez! Küçük dereceli skolyozlarda, çocuğun uygun sporlara yönlendirilmesi ve fizyoterapist eşliğinde egzersiz yapması önemlidir.
Cep telefonu veya tabletten uzun süre bakmak, herhangi bir sorunu olmayan kişilerde bile boyun, omuz ve sırt ağrılarına neden olabilir. Baş önde duruş şekli, boyun ve sırt omurlarına stres uygulanmasına yol açabilir. Bu durum skolyozlu kişilerin omurgaya dengesiz yüklenmesine neden olur. Bu nedenle cep telefonu veya tablet uzun süre kullanılmamalı ve bu cihazlar başı öne eğmeyi gerektirmeyecek şekilde göz hizasında kullanılmalıdır.
Yüzmek, sırt kaslarını çalıştırırken eklemlere fazla zorlama olmadan yapılan ideal bir spordur. Ancak saatler süren yüzme antrenmanları skolyozun ilerlemesine neden olabilir. Bu nedenle skolyozlu kişiler sırt kaslarını güçlendirmek için yüzme yapabilir, ancak aşırıya kaçmamalıdır.
Amerikan futbolu, tekvando, boks, güreş gibi yaralanma riskinin yüksek olduğu, fiziksel temas içeren sporlar skolyozda kaçınılması gereken aktivitelerdendir. Bu sporlar ne kadar dikkatli yapılırsa yapılsın sakatlanma riski taşır. Omurga yaralanmaları skolyozun etkilerini şiddetlendirebilir. Futbol ise hafif skolyozda güvenli kabul edilen bir spor olarak bilinir.
Skolyozlu çocuklar sırt çantasını kullanırken yükü her iki omza eşit olarak dağıtmaya dikkat etmelidir. Ayrıca sırt çantası aşırı ağır olmamalıdır. Sırt çantasının ağırlığı vücut ağırlığının% 10’unu geçmemelidir.
Yüzüstü uyumak, sırtın düzleşmesine neden olduğu için skolyoz hastalarına önerilmeyen bir alışkanlıktır. Ayrıca bel ve boyun ağrısı olan kişilere de yüzüstü yatmaları önerilmez. Bunun yerine yan veya sırtüstü uyumak daha doğrudur.
Skolyozlu çocuğunuzu rahat ettiren uygun yatağı bulmak için birkaç deneme yapmanız gerekebilir. Herkese uyan mükemmel bir yatak yoktur. Genellikle sert veya orta sertlikte yataklar tercih edilir, ancak en iyi seçenek kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Çeşitli araştırmalar, skolyozlu kişilerde melatonin düzeylerinin düşük olduğunu göstermiştir. Melatonin, uyku sırasında beyinde salgılanan bir hormondur. Ergenlik döneminde düzenleyici bir rol oynar. Aydınlık ortam melatonin salınımını azaltabilir. Melatonin eksikliği, erken ergenliğin başlaması ve skolyozun ilerlemesiyle ilişkili olabilir. Bu nedenle gece uyurken karanlık bir ortam sağlanması yararlı olabilir.
Skolyozda germe ve esneme egzersizleri yapmak faydalı olabilir. Barfiks çubuğuna tutunup asılmak, eğriliğin tepesinin olduğu tarafa doğru gövdeyi eğip esnetmek, kol ve bacak kaslarını esnetmek ve karın ve bel kaslarını güçlendirici egzersizler skolyozda faydalı egzersizlerden bazılarıdır.